Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/187 E. 2020/3311 K. 09.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/187
KARAR NO : 2020/3311
KARAR TARİHİ : 09.06.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan …’ün 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/03/2019 tarihli ve 2019/163 esas, 2019/203 sayılı kararının 25/03/2019 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 11/06/2019 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası ile cezalandırılmasına ilişkin Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2019/443 esas, 2019/458 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre,
1-Sanığın mahkumiyetine esas alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma suçundan hüküm kurulurken temel cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2. maddesi gereğince 3 ay hapis cezası olarak belirlenmesini müteakip, aynı Kanunun 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması üzerine, 2 ay 15 gün hapis cezasının anılan Kanunun 52/2. maddesi gereğince bir günü 20,00 Türk lirası ile çarpılması sonucunda 1.500,00 Türk lirası adli para cezası yerine, hesap hatası yapılarak 3.000,00 Türk lirası adli para cezasına karar verilmek suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanunun 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, önceki hükümde sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği halde, açıklanan hükümde hapis cezasına hükmedilmeyip, anılan Kanunun 179/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adli para cezası ise cezalandırılmasına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2019/443 esas, 2019/458 sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 20/12/2019 gün ve 94660652-105-48-15562-2019-Kyb sayılı Kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27/12/2019 gün ve 2019/132831 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2019 tarihli ve 2019/443 esas, 2019/458 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm fıkrasının “dördüncü” paragrafında yer alan paragrafında yer alan “3000,00” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “1500,00” ibaresinin eklenmesine, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 09/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.