YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1869
KARAR NO : 2020/7161
KARAR TARİHİ : 16.12.2020
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm :1-Sanıklar …, …, … için CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraat
2-Sanıklar …, … için;
TCK’nın 85/1, 62, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
3-Sanık … için;
TCK’nın 85/1, 62, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanıklar …, …, …’nın beraatine ve sanıklar …, …, …’nin mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanık … müdafii, sanık … müdafii, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Oryantaş İnşaat Ticaret Anonim Şirketine ait inşaatın dış cephe alüminyum ve cam işlerinin gerekli tüm malzeme ve aksesuarlarının da yüklenici tarafından karşılanarak yapılması konusunda FYT Mühendislik İnşaat Alım Sanayi Limited Şirketi ile sözleşme imzalandığı, bu şirkette işçi olarak çalışan ölen Recai Tercanlı’nın 5. katta halata bağlı olarak çalıştığı esnada aparatı yanlış takması sebebiyle çıkarmaya çalışırken, dengesini kaybetmesi sonucu yere doğru savrulduğu, halatın ilk olarak kendisini tuttuğu, hemen sonrasında kopması sonucu 25 metre yükseklikten yere düşerek öldüğü, sanıklardan …’ın Oryantaş İnşaat Ticaret Anonim Şirketinin şantiye şefi olduğu, FYT Mühendislik İnşaat Alım Sanayi Limited Şirkette sanık …’ın şirketin yetkilisi, sanık …’nin şantiye şefi, sanıklar … ve …’in saha kontrolörleri olarak çalışan formenler, sanık …‘in ise usta başı olduğu olayda;
1-…, … ve … hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından faillerin kast veya taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin sanıkların kusurunun bulunduğuna, cezalandırılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar …, … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … müdafinin, eksik inceleme ile karar verildiğine, sanığın beraat etmesi gerektiğine, sanık … müdafinin, hukuka aykırı rapor dayanılarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılanlar vekilinin sanıklara üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında denetim süresi belirlenmesinde, sanıkların denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesi ile denetim süresi içerisinde yükümlülük yüklenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine takdiren yer olmadığına karar verilmesi sırasında hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanıkların, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağına karar verileceği ihtarı yapılmasında dayanak kanun maddeleri olan TCK’nın 51/1-3-6-7-8 maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6 maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık … müdafinin ve sanık … müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün D. fıkrasının çıkarılarak yerine “ Sanıkların adli sicil kaydından daha önce kasıtlı bir suçtan 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum olmadığının anlaşılması, duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluştuğu ve 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesindeki cezanın ertelenmesi şartları var olduğundan, sanıklara verilen hapis cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine, TCK’nın 51/3. maddesi gereğince kişiliğine göre takdiren 2 yıl denetim süresi öngörülmesine, TCK’nın 51/6 maddesi gereğince sanıkların kişiliği ve sosyal durumu dikkate alınarak 2 yıl denetim süresi içinde herhangi bir yükümlülük yüklenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine gerek olmadığına, TCK’nın 51/7 maddesi gereğince sanıkların denetim süresi içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceği, aynı Kanunun 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun sanıklara ihtarına,” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,
Sanık hakkında TCK’nın 85/1, 62. maddelerinin uygulanmasından sonra bozma öncesi aleyhe temyiz bulunmasına rağmen hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının CMUK’un 326. maddesi gereğince kazanılmış hak oluşturacağından bahisle 1 yıl 8 aya indirilerek sanık hakkında eksik ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenmesinde, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesi ile denetim süresi içerisinde yükümlülük yüklenmesine ve uzman kişi görevlendirilmesine takdiren yer olmadığına karar verilmesi sırasında hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağına karar verileceği ihtarı yapılmasında dayanak kanun maddeleri olan TCK’nın 51/1-3-6-7-8 maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6 maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince sair yönleri incelenmeksizin isteme aykırı olarak BOZULMASINA,16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.