Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/1230 E. 2023/1710 K. 17.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1230
KARAR NO : 2023/1710
KARAR TARİHİ : 17.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Taksirle öldürme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Katılanlar vekilinin sanık … hakkındaki temyiz istemi yönünden; İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı belirlenmiştir.

Katılanlar vekilinin sanık … hakkındaki temyiz istemi yönünden; Katılanlar vekilinin yokluğunda verilip 21.01.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 24.03.2021 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu ve temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yenişehir Asliye Ceza Mahkemesinin 27.09.2018 tarihli 2014/615 Esas 2018/505 Karar sayılı kararı ile;

a)Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

b)Sanık … hakkında taksirle öldürme suçundan 5237 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi uyarınca 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

2.Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10.Ceza Dairesinin 31.12.2019 tarihli 2019/553 Esas 2019/147 Karar sayılı kararı ile;

a)Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi, 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek sanık hakkında taksirle öldürme suçundan 5271 sayılı Kanunun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.

b)Sanık … hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ile 303 üncü maddesinin birinci fıkraları dayanak gösterilerek hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

3.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 21.06.2020 havale tarihli ve 2020/23726 sayılı, esastan reddi ile hükmün onanması görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. GEREKÇE
A.Katılanlar Vekilinin Sanık … Hakkındaki Hükme Yönelik Temyiz İstemi Yönünden;
Katılanlar vekilinin yokluğunda verilip 21.01.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 24.03.2021 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, katılanlar vekilinin sanık … hakkında verilen hükme yönelik temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, reddine karar vermek gerekmiştir.

B.Katılanlar Vekilinin Sanık … Hakkındaki Hükme Yönelik Temyiz İstemi Yönünden;
Katılanlar vekilinin, sanığın kusurlu olduğuna, beraat kararının hukuka aykırı olduğuna ilişkin temyiz isteminin incelenmesi neticesinde;

a.5271 sayılı Kanun’un 294 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme ile aynı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrasının ilgili bölümünde belirtilen; “Yargıtay … temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder.” şeklindeki hüküm karşısında, 5271 sayılı Kanun’un temyiz sisteminde sebeple bağlılık ilkesini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Bu ilkenin istisnası, aynı Kanun’un “Hukuka kesin aykırılık halleri” başlıklı 289 uncu maddesidir.

b. Temyiz yolunda incelemeye konu hükümde 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinde belirtilen nedenlerden herhangi birinin tespit edilmesi durumunda, bu husus temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmemiş olsa dahi hukuka kesin aykırılık hâline dayandığı belirlenen hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin beşinci fıkrası gereği bozulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

c. 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde; “Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.” şeklinde belirtilen düzenleme, hukuka kesin aykırılık hâlleri arasında yer alıp Yargıtayın temyiz incelemesi sırasında, öne sürülen temyiz sebeplerinden bağımsız olarak, kendiliğinden göz önünde bulundurması gereken hususlardan biridir.

d. Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusu üzerine 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi, 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin sanık … hakkındaki hükmü kaldırılarak yeni hüküm kurulmuştur.

e. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 17.05.2022 tarihli ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı kararı uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca duruşma açılması, tarafların duruşmaya çağrılmaları ve Mahkemece dinlenilmeleri neticesinde elde edilen delillerin değerlendirilmesi sonucunda 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği yeniden hüküm kurulması gerekmektedir.

f.Sanık hakkında taksirle öldürme suçundan duruşma açılmaksızın dava dosyası üzerinden yapılan inceleme ile yeni bir hüküm kurulması, 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi kapsamında hukuka kesin aykırılık hâli olarak saptanmıştır.

III. KARAR
A.Katılanlar Vekilinin Sanık … Hakkındaki Hükme Yönelik Temyizi Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle , katılanlar vekilinin yokluğunda verilip 21.01.2020 tarihinde usûlüne uygun şekilde tebliğ edilen karara karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun (5271 sayılı Kanun) 291 inci maddesinin birinci fıkrasında belirlenen 15 günlük kanunî süre geçtikten sonra 24.03.2020 tarihinde temyiz isteminde bulunulduğu anlaşılmakla, katılanlar vekilinin sanık … hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Katılanlar Vekilinin Sanık … Hakkındaki Hükme Yönelik Temyiz İstemi Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle, başkaca yönleri incelenmeyen Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 31.12.2019 tarihli 2019/553 Esas 2019/147 Karar sayılı kararının, gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca takdîren Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 17.05.2023 tarihinde karar verildi.