Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/12227 E. 2023/4200 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/12227
KARAR NO : 2023/4200
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ : İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/646 Esas 2016/147 Karar
HÜKÜMLER : Beraat – Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İade, onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.03.2016 Tarihli ve 2015/646 Esas, 2016/147 Karar sayılı Kararı ile;
1- Sanıklar M.. B.. ve T.. K.. hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
2-Sanık A.. C.. hakkında 2863 sayılı Kanunu’nun 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Katılanlar Vekilinin Sanıklar Hakkında Kurulan Hükümlere Yönelik Temyiz İsteği;
1-Beraat eden sanıkların suç işlediklerinin sabit olmasına rağmen mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak beraat kararı verildiğine,

2-Sanık …. hakkında eksik hüküm kurulduğuna,

3-Diğer temyiz nedenlerine ilişkindir.

B. Sanık ……’ın Hakkında Kurulan Hükme Yönelik Temyiz isteği;
1-Sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde kazı yaptığı hususunun doğru olmadığına,

2-Eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna,

3-Hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine,

4-Diğer temyiz nedenlerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel Mahkemenin Kabulü; ” Ceza yargılamasında sanığın müsnet suçtan cezalandırılabilmesi için suçluluğunun her türlü şüpheden uzak kesin ve somut deliller ile ispatı gerekir . Somut olay nazara alındığında olayın; ” Ceza yargılamasında sanığın müsnet suçtan cezalandırılabilmesi için suçluluğunun her türlü şüpheden uzak kesin ve somut deliller ile ispatı gerekir . Somut olay nazara alındığında olayın meydana geliş biçimine yönelik görgü tanığının bulunmadığı emniylet müdürlüğünün arama kararına konu yazısı, aksi ispat edilemeyen sanıklar Türker Koç ve … beyanları nazara alındığında sanık Türker’in sanıklardan ….’un kardeşi oldu, Türker ‘in Metin’e para getirmek için Antalya ilinden olay yerine geldiği, Keza, sanıklardan Mumin Bulbiş komşu esnaf olup olay sırasında matkap almak için kazı yapılan yere tesadüfen geldiği anlaşılmakta olup soyut iddiadan başka sanığın cezalandırılmasına yeter kesin ve inandırıcı delilin elde edilememesi, yüklenen suçun sanıklar … ve … tarafından işlendiğinin sabit olmaması sebebi ile sanıklar …. ve … ‘ in ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir.

İddia, mahallinde icra edilen keşif, bilirkişi heyet raporu olay yeri krokisi, olay yeri inceleme rapor formu, koruma kurulu kararı ve tümdosya kapsamına nazaran suç tarihinde İzmir 1 numaralı, kültür varlıklarını, korumu kurulunun 30/01/20002 tarih ve 9728 sayılı kararı ile kentsel + 3. derece arkeolojik sit alanı içinda kalan sahada sanıklar, …., … ve ….’ın fikir ve eylem birliği içerisinde kültür varlıklarını bulmak amacı ile izinsiz olarak kazı ve sondaj yaptıkları, bu itibarla üzerlerine atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu yönünde mahkememizde kanaat hasıl olmakla atılı suçtan cezalandırılmalarına karar verilip aşağıdaki hüküm fıkrası tesis olunmuştur.”

B.Sanık M… savunmasında; “Bana isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Benim kazıyla hiç bir alakam yoktur. Poliste verdiğim ifadem okunsun dedi. Soruşturma aşamasında verdiği ifadesi okundu, soruldu: Doğrudur, bana aittir, aynısını tekrar ederim, olay yerine polislerle birlikte girdim. Ben suç yerine evde korniş takacaktım. Kornişi takmak için matkap almaya gitmiştim. Ben gittiğimde olay yerinde …, … ve … vardı. Memurlarla birlikte …. da daha sonra olay yerine geldi, suçsuzum dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

C.Sanık …. savunmasında; “Bana isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Antalya’dan gelmiştim kardeşim Metin’e para götürecektim. Oraya parayı götürdüğümde tesadüfen polislerde geldi. Suçlamaları kabul etmem dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

D.Sanık …..savunmasında; “Bana isnat edilen suçlamayı kabul etmiyorum. Suç tarihine ben Kemeraltı çarşısına çorap çamaşır işiyle uğraştığımdan mal almaya gitmiştim. daha önceden tanıdığım ….. beni çağırdı, rüyasında gördüğü altın küp sebebiyle kazı yaptığını ama bir şay çıkmadığını kapatacağını söyledi ve benden yardım istedi. ben de yardım isteğini kabul ettim. Kazdığı yerde bulunan su pompasını ….. ile birlikte çıkardım. hemen akabinde polisler geldi. Olay yerinde …. vardı. sanıklar Türker ve Mümin de aşağı yukarı polislerle aynı zamanda geldiler dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

E. Mahkemece 05.02.2016 tarihinde keşif icra edilmiş olup, keşif neticesinde alınan 17.02.2016 tarihli fen ve arkeolog bilirkişi ortak raporunda; Kentsel ve III. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescilli bu taşınmaz dahilinde açılan kaçak sondaj çukuru taşınır ve taşınmaz kültür varlığı bulunabilecek bir alanda kültür tabakalarının bozulmasına ve sondaj dahilinde kaybolmasına sebep olduğu beyan edilmiştir.

IV. GEREKÇE
Her ne kadar tebliğnamede sanık ….. hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olarak katılan vekilinin temyiz talebinde bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı itiraz Kanun yoluna başvurulabileceğinden bahisle dosyanın incelenmeksizin mahalline itiraz ettiği anlaşılmış ise de; katılan vekilinin sanık …. yönünden itiraz Kanun yoluna başvurduğu ve İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesince itiraz hakkında bir karar verildiği, katılan vekilinin temyiz dilekçesi ile sanık …. hakkında verilen hükme yönelik bir başvurusunun olmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki bu görüşe iştirak edilmemiştir.

05.06.2015 günü kolluk görevlilerine … Mahallesi 920. sokak No:41 sayılı adreste kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine ekiplerce olay yerine gidildiği, söz konusu adreste demir doğrama atölyesinin bulunduğu, iş yeri kapısının çalındığı ve kapıyı sanık …..‘un açtığı, kapıdan içeri bakıldığında işyeri içerisinde kazı çalışması yapıldığı ve içeride diğer sanıklar …, …., ….’un olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması üzerine sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmakla;

A. Sanıklar …, …. Hakkında 2863 sayılı Kanuna Muhalefet Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Tüm dosya kapsamı, sanık beyanları, olay tutanağı dikkate alındığında mahkemenin sanıklar hakkında soyut iddia dışında cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı delilin elde edilemediğinden bahisle vermiş olduğu beraat kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Sanık …. Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmış ancak;

1-Dosya içerisinde bulunan sanığa ait adli sicil kaydı incelendiğinde önceki ilamın sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmasına yasal engel teşkil etmeyeceğinin göz önünde bulundurulmaması,

2-Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmama gerekçesi olarak sanığın olaydan pişmanlık duymaması ve tekrar suç işlemeyeceği konusunda vicdani kanaat hasıl olmaması gösterilmişken aynı gerekçelerle sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51 inci maddesi uygulanarak çelişki yaratılması hukuka aykırı görülmüştür.

Kabule göre;
a)Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözeltilmemesi,

b) Sanık hakkında kurulan hükümde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında denetim süresinin hükmedilen hapis cezasından az olamayacağının hüküm altına alınmasına rağmen sanık hakkındaki denetim süresinin hükmedilen hapis cezasından az olarak 1 yıl şeklinde belirlenmesi, hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A. Sanıklar …, …. Hakkında 2863 sayılı Kanuna Muhalefet Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.03.2016 Tarihli ve 2015/646 Esas, 2016/147 Karar Sayılı kararında katılaN vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

B. Sanık A.. C.. Hakkında Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünde (B) numaralı bentte açıklanan nedenle İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 14.03.2016 Tarihli ve 2015/646 Esas, 2016/147 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,