Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/12026 E. 2023/1733 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/12026
KARAR NO : 2023/1733
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ürgüp Asliye Ceza Mahkemesinin, 03.03.2016 tarihli ve 2015/43 Esas, 2016/290 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 09.12.2020 tarihli, 2016/303103 sayılı ve onama görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü
“Her ne kadar sanık … hakkında 2863 sayılı Yasaya muhalefet suçundan dolayı cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de, sanığın aşamalarda değişmeyen ve aksi kanıtlanamayan savunmaları ile üzerine atılı suçlamaları reddetmesi ve bu savunmalarında dosya arasında bulunan Ortahisar Belediye Başkanlığı’nın 10.12.2012 tarihli yazısı ve MEDAŞ tarafından mahkememize gönderilen yazı ve ekleri ile doğrulanması karşısında sanığın üzerine atılı suç açısından suç kastının bulunmadığı kanaatine varıldığından sanığın beraatine dair hüküm verilmiştir.”

2. Ürgüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 09.01.2015 tarihli ve 2015/22 Esas sayılı iddianamesi ile Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 12.11.1999 gün ve 1123 sayılı kararı ile 1. derece doğal sit alanı olarak tescilli bölgede kain 4221 sayılı taşınmaza trafo kurmak suretiyle izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunduğundan bahisle sanık … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmıştır.

3. Sanık aşamalardaki tutarlı savunmalarında, Medaş’tan izin alarak voltaj yükseltmesi yaptığını, başkaca herhangi bir kurumdan izin almadığını, izin alınacağını da bilmediğini beyan etmiştir.

4. Ortahisar Belediye Başkanlığı’nın MEDAŞ Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye gönderdiği 10.12.2012 tarihli yazıda, halihazırda depolama alanı olarak kullanılan ve belediye hizmetlerinden yararlanılan alanda talep edilen trafonun yapılmasında sakınca olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.

5. Mahkemece 21.12.2015 tarihinde icra edilen keşif sonrası dosyaya sunulan arkeolog – sanat tarihçi bilirkişi raporunda, sanığın suça konu trafo için izin aldığı, yapılan müdahalenin doğal dokuyu bozduğu ancak geri dönüşümünün mümkün olduğu belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Hazine vekilinin, 19.02.2015 havale tarihli dilekçe ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü adına katılma talebinde bulunduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli kararda Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.

B. Dosya kapsamında mevcut tüm bilgi ve belgeler, sanık savunması, bilirkişi raporları, ilgili kurumların cevabi yazıları hep birlikte değerlendirildiğinde, yüklenen suç açısından sanığın kastının bulunmadığı gerekçesiyle beraat hükmü tesis edilmesinde, hukuka aykırılık görülmemiştir.

C. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.