Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/1116 E. 2023/2098 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1116
KARAR NO : 2023/2098
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel hayatın gizliliğini ihlal
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/399 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.06.2020 tarihli ve 2016/200926 sayılı, hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanlar vekilinin temyiz isteği; kamuya açık alanda da katılanların özel hayatının olabileceği nedeniyle sanığın cezalandırılması gerektiğine, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın olay tarihinde karakol komutanı olan katılan …’ın belediye çay bahçesinde mahalle sakinleriyle konuşmak ve istihbari yönden bilgi toplamak maksadıyla diğer katılanlar … ve … ile birlikte oturduğu sırada fotoğraflarını çektiği ve ayrıca katılanların yol kenarında bulunan araçlarının fotoğraflarını çektiği ve katılanlara “tam basınlık fotoğraf aldım, söz konusu “fotoğrafları istediğim yerde yayınlarım” şeklinde sözler söylediği iddiası ile sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kamu davası açılmıştır.

2. Mahkemece; sanığın katılanların kamuya açık alan olan çay bahçesinde oturup vatandaşla sohbet etmelerini ve araçlarının fotoğraflarını çekmesinden ibaret olayda sanığın katılanların özel hayatının gizliliğini ihlal ettiğinden bahsedilemeyeceği, çay bahçesinin herkese açık koruma altında olmayan bir alan olduğu, katılanların eyleminin özel hayatı veya gizli hayatı ilgilendiren bir eylem olmadığı, sanığın bu duruma ilişkin fotoğrafları çekmesinin olay tarihinde gazetecilik yaptığı da göz önüne alınarak suç oluşturmayacağı, olayda hayatın özel ve gizli alanında fotoğraf çekmekten bahsedilemeyeceği gibi özel hayatın ihlalinin de söz konusu olmadığı, gazeteci tarafından günlük olayların fotoğrafının çekilip haberleşmesinde herhangi bir sakınca ve özel hayata tecavüz bulunmadığı gerekçeleri ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.

3. Sanık 02.03.2016 tarihli duruşmada özetle; “…üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Üzerime atılı suç yasal unsurları itibariyle oluşmamıştır. Ben gazetecilik yaparım. Müştekilerden … ‘in eşi falcılık yapmaktadır. Diğer müşteki … jandarma komutanı olarak görev yapmaktadır. Bunun birlikte arkadaşlık etmeleri dikkatimi çekmiştir. Ben iddia edildiği gibi fotoğraf çekmedim. Olay esnasında görevliler beni hiç bir suçum olmadığı halde karakola götürüp ifademi aldılar. Bende orada gazeteciyim kardeşim çektim dedim. Ancak çekilmiş herhangi bir fotoğraf bulunmamaktadır. Hazırlık beyanı okundu. Soruldu: Ben hazırlık beyanımı kabul etmiyorum. Orada alınan ifade baskı altında alınmış bir ifadedir. Herhangi bir fotoğraf çekmedim. Telefonum görevlilerce kontrol edildi. Herhangi bir fotoğrafada rastlanmadı. Ben Muğla Şah gazetesinde şuan ve olay tarihinde aktif olarak çalışmaktayım… ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

4. Katılanlar hazırlık aşamasında sanığın kendilerin resmini çektiğini gördüklerini beyan ederek şikayetçi olmuşlar kovuşturma aşamasında önceki beyanlarını tekrarladıklarını beyan etmişlerdir.

5. 10.08.2015 tarihinde katılanlar … ve …’e ait araçların trafik güvenliğini tehlikeye atacak veya … geçişini engelleyecek şekilde park edilmediğine dair tutanak tutulduğu görülmüştür.

IV. GEREKÇE
Sanığın katılanların çay bahçesinde bulundukları sırada katılanların ve araçlarının resimlerini çektiğine iddia edilen olayda; sanığın atılı suçu işlemediği ve resim çekmediğine daire savunması nedeniyle hazırlık aşamasında verdiği 156 jandarma imdat telefonunu arayıp durumu anlattığına ilişkin beyanına göre sanığın suç tarihinde kullandığı cep telefonunun tespit edilerek imajının alınıp suça konu olaya ilişkin resim bulunup bulunmadığı tespit edilip tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle AnkaraMuğla 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.06.2016 tarihli ve 2016/9 Esas, 2016/399 Karar sayılı kararına yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.06.2023 tarihinde karar verildi.