Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/10809 E. 2023/5245 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10809
KARAR NO : 2023/5245
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/292 – 2015/963
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma

Sanık …’nin yokluğunda verilen hükmün 07.01.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık tarafından, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 15.01.2016 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu anlaşılmıştır.

Katılan Vekili ve Sanık …’nin Temyiz İstekleri Yönünden; Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Çaycuma 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli ve 2015/292 Esas, 2015/963 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62 ve 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına; sanık … hakkında 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62, 51 inci maddenin birinci ve üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 15.11.2020 tarihli, 2016/84415 sayılı ve bozma görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteği; sanık … hakkındaki hükmün ertelenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, re’sen görülecek nedenlere,

2. Sanık …’nin temyiz isteği; üzerine atılı suçu işlemediğine,

3. Sanık …’nin temyiz isteği; üzerine atılı suçu işlemediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü
“Her ne kadar sanıkların talimat mahkemesince alınan savunmalarında üzerlerine atılı suçu kabul etmedikleri görülmüş ise de hazırlık aşamasında üzerine atılı suçu işlediklerini tevilli olarak ikrar ettikleri ve 26.03.2015 tarihli rızaen muhafaza altına alma tutanağı da dikkate alındığında sanıkları suç üzerinde yakalandıkları anlaşılmakla talimat mahkemesinde alınan savunmalarının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilerek ayrı ayrı kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı veya sondaj yapmak suçundan ayrı ayrı cezalandırılmaları yoluna gidilmiştir.”

2. Olay günü saat 00:10 sıralarında … Beldesi, … Mahallesi, … Mevkii yakınlarında kaçak kazı yapıldığı duyumunun alınması üzerine olay mahalline giden kolluk kuvvetleri tarafından bölgenin Filyos Kalesinden itibaren takibe alındığı, yapılan gözlemde antik mezarlık bölgesinde el feneri yakılıp söndürüldüğünün, bölgeye … giriş çıkışı olduğunun görülmesi üzerine antik mezarlığın etrafının yeteri kadar kuvvetle çevrilerek kazma ve kürek seslerinin dinlemeye başlandığı, kazı yapılan yerin tam olarak tespit edildiği, üç kişinin kazı yaptıklarının görülmesi üzerine müdahale edilerek sanıkların suçüstü yakalandıkları, ertesi gün olay mahallinde yapılan araştırmada 60 cm ve 120 cm derinliğinde iki adet çukur kazıldığının ve kazı sonucunda pişmiş toprak malzemeden su künkünün açığa çıkarıldığı tespit edilerek olay yerinde bulunan kürek, kazma, balta, murç demiri, madenci feneri ve baş fenerinin ele geçirildiği olaya ilişkin olarak sanıkların talimat mahkemesince alınan savunmalarında, olay yerine gittiklerinde çukurların daha önceden kazılmış halde olduğunu, kazı yapmadıklarını, kazı mahallinde bulunan malzemelerin kendilerine ait olmadığını ifade ederek atılı suçlamayı kabul etmemişlerdir.

IV. GEREKÇE
A.Sanık …’nin Temyiz İsteği Yönünden
Sanığın yokluğunda verilen hükmün 07.01.2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, sanık tarafından, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 15.01.2016 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği re’sen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 inci maddesi gereği reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

B. Katılan Vekili ve Sanık …’nin Temyiz İstekleri Yönünden
1.Katılan Vekilinin, Sanık … Hakkındaki Mahkûmiyet Hükmünün Ertelenmesine İlişkin Temyiz İsteği Yönünden;
Sanık …’ın adli sicil kaydında ertelemeye engel sabıkasının bulunmadığı anlaşıldığından, mahkemece hakkındaki hükmün ertelenmesine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.

2.Sanık …’nin Atılı Suçu İşlemediğine, Katılan Vekilinin Re’sen Görülecek Nedenlere İlişkin Temyiz İstekleri Yönünden;
…C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesine ilişkin olan 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.

B.Sanıklar duruşmada alınan savunmalarında atılı suçlamayı kabul etmeyerek suça konu kazıyı kendilerinin yapmadıklarını beyan etmiş iseler de, 26.03.2015 tarihli tutanak içeriğinden sanıkların kazı yaptıkları sırada suçüstü yakalandıklarının anlaşılması karşısında, mahkûmiyetlerine dair hüküm tesis edilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

C. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık …’nin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
A.Sanık …’nin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçede (A) bendinde açıklanan nedenle, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,

B.Katılan Vekili ve Sanık …’nin Temyiz İstekleri Yönünden
Gerekçe bölümünde (B-2) bendinde açıklanan nedenlerle sanık … ve katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık …’nin ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.