YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10638
KARAR NO : 2023/2080
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Beraat, hükmün açıklanmasını geri bırakılması
Sanıklar …, …, …, …, …, …, … hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabii oldukları anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/866 Esas, 2015/1707 Karar sayılı kararı ile sanık … hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca beraatine, sanıklar …, …, …, …, …, …, … hakkında, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 17.11.2020 tarihli ve 2016/103665 sayılı, düzeltilerek onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği;
1.Sanık … hakkındaki beraat kararının hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğuna,
2.Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar hakkında ceza tayini sırasında 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi kapsamında indirim yapılmaması gerektiğine,
3.Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanması gerektiğine,
4.Diğer temyiz sebeplerine,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. “İddia, sanıkların savunmaları, müşteki vekilinin beyanı, tanık anlatımları, olayla ilgili tutanaklar, fotoğraflar, uzman bilirkişilerce yapılan tespitler, Koruma Bölge Kurulundan gelen belgeler, emanet makbuzu, adli raporlar ve dosya kapsamında yer alan tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda; suç tarihinde sanıkların, ören yerinin doğusunda, sanık …’ün babası olan …’e ait, … İlçesi …Mahallesi, … Küme Evlerinde bulunan ahırların bahçesinde, define aramak amacıyla, izinsiz şekilde kazı yapmaya başladıkları, Müze Müdürlüğünce verilen görüş yazısına göre, suça konu bölgenin kültür varlıklarını koruma kanununun kapsamında olduğunun tespit edildiği, buranın kale harabelerinin olduğu yer olarak bilindiği ve sanıkların kaçak kazıda kullandıkları alet ve edavatların olay yerinde ele geçirildiği, sanıkların bir kısmı, Jandarmada verdikleri net ifadelerini, mahkememizde alınan savunmalarında değiştirmiş iseler de, kazının yapıldığı yer, kuyunun kazılma şekli, 15 metre kadar dikey kazıldıktan sonra alt kısım genişletilerek, batı yönüne doğru tünel kazılması, kazıda kullanılan sistem, kazdıkları yerin 2 metre derinliğinde, taş duvarlarla örülmüş ve üzeri yassı kapak taşıyla kapatılmış dehlizin bulunması, suç tarihinde sit alanı olarak tescil edilmemiş ise de, bu bölgede tarihi eser kalıntılarının bulunması, bölgenin ören yeri olması, bölgede höyük tespit edilmesi, halk arasında da bu şekilde bilinmesi, çevrede yapılan incelemede, evlerin temellerinde, ahırların kapı kenarlarında, dibek olarak kullanılan taşlar ve mimari parçaların bulunması dikkate alındığında, sanıkların su kuyusu kazdıklarına ilişkin, kendilerini suçtan kurtarmaya yönelik, dosya kapsamına, toplanan delillere, olay yeri ve çevresinde yapılan tespitlere ters, çelişkili savunmalarına itibar edilmediği, bu şekilde sanıklar …, …, …, …, …, … ve …’nın, üzerine atılı müsnet suçu işledikleri sonuç ve kanaatine varılarak, mahkumiyetlerine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, sanıklara isnat olunan suçun temadi eden suçlardan olması sebebi ile, sanıklar hakkında TCK’nın 43. maddesi tatbik edilmemiştir. Her ne kadar sanık … hakkında, olay yerinde yakalanan diğer sanıklarla iştirak halinde, müşteki kuruma karşı, kültür varlıklarını bulmak amacı ile izinsiz olarak kazı yapmak suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması istemi ile hakkında kamu davası açılmış ise de, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, misafir olarak mahalledeki akrabalarının yanına gelen sanığın, isnat olunan suçu işlediğine, mahallede yaşayan ve bu iş için Konya’dan gelen diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine, izinsiz olarak kazı yapmak kastı ile orada bulunduğuna dair, mahkumiyeti için yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde olunamadığından, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla, müsnet suçtan sanık …’nin beraatine karar verilmiştir.” denilmektedir.
2. Sanık … savunmasında; “… benim eniştem olan …’ün komşusudur. Ben o gün Konya’ya eşim, ablam ve çocuklarla gezmek amaçlı eniştem …’in evine gitmiştik. Ben orada eniştemi tanımadığın kişilerle birlikte …’ün evinin bahçesinde oturduklarını gördüm. Saat öğleden sonra 14:00-14:30 gibiydi. Bende yanlarına vardım. Orada su kuyusu kazdıklarını söylediler. Ben kazı yapmadım. Çok kısa bir süre orada oturdum. Orada kazı yapan kişiler eniştem ile eniştemin komşusu …ve tanımadığım Konyalı kişilerdir. Ben onların define aramak için kazı yaptıklarını bilmiyordum. O sırada jandarma oraya baskın yaptı. Ben bu kişilerin dedektörü olup olmadığını görmedim. Kazı yaptıkları yer bizim oturduğumuz yerin ilerisindeydi. Ben kazdıkları yeri dahi görmedim. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum.” demiştir.
3. Sanık … savunmasında; “Doğrudur bana aittir aynen tekrar ederim, olay anlattığım gibi olmuştur, … arkadaşım olur, daha önceden tanıştığımız…’in evine pek çok kez gelmiştik, genelde cumartesi günleri geliriz, Konya’dan 5 kişi geldik, yanımda …, …, … vardı, öyle hatırlıyorum, biz…’in duvarla çevrili bahçesi içerisinde su kuyusu kazma işine yardıma gittik, biz burada kazı yapmıyorduk, su kuyusu kazıyorduk,…’in besi inekleri vardı, onlara su çıkarmak için kuyu kazıyordu, biz de ona yardım ediyorduk, toplam 7-8 kişiydik, gezmeye gelen arkadaşlar da vardı, jandarma geldiğinde yemek yiyorduk, kuyuyu …, …, …, …ve ben kazıyorduk, suçlamayı kabul etmiyorum, biz burda birşey aramıyorduk, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
4. Sanık … savunmasında; “Olay anlattığım gibi olmuştur,…’i tanırım, arkadaşım olur, … komşum olur, daha önceden tanıştığımız için…’in evine pek çok kez gelmiştik, genelde cumartesi günleri gelirdik, olay günü Konya’dan 5 kişi geldik, yanımda …, …, … vardı, öyle hatırlıyorum, biz…’in duvarla çevrili bahçesi içerisinde su kuyusu kazma işine yardıma gittik, biz burada kazı yapmıyorduk, su kuyusu kazıyorduk,…’in besi inekleri vardı, onlara su çıkarmak için kuyu kazıyordu, biz de ona yardım ediyorduk, toplam 7-8 kişiydik, gezmeye gelen arkadaşlar da vardı, jandarma geldiğinde yemek yiyorduk, kuyuyu daha önce ben, …, …, …, …kazmıştık, bu çalışmayı biz daha önce yapmıştık, jandarma geldiğinde hiçbir çalışma yoktu, kazabildiğimiz kadar kazmıştık, o şekilde kalmıştı, üzerimiz normal giysili vaziyetteydi, üzerimizde iş elbisemiz yoktu, biz ağaçlı bölümde topraklı bölümde oturuyorduk, o sebeple üzerimizde toprak olabilir, suçlamayı kabul etmiyorum, biz burda birşey aramıyorduk, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
5. Sanık … savunmasında; “… arkadaşım olur, Konya’dan 5 kişi geldik, benim yanımda …, …, … ve … vardı, öyle hatırlıyorum, biz …’le baraber gezmek için gitmiştik,…’in duvarla çevrili bahçesi içerisinde su kuyusu kazma işine yardıma gitmedim, ben kuyu kazma işine hiç karşımadım, olay günü jandarma geldiğinde kuyu kazma işi yapılmıyordu, biz bahçede çay içip yemek yiyorduk, jandarma geldiğinde yemek yiyorduk, ben köye daha önce gelmemiştim, ilk kez gitmiştim, biz burda birşey aramıyorduk, orası köy yeridir, yerlere oturduğumuz için üzerimizde toz ve çamur olabilir, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
6. Sanık … savunmasında; “Ben Hacınuman Köyü Giymir yaylasında ikamet ederim, jandarma ifademe yanlış yazılmış, biz iki aydır kuyu kazmıyorduk,…’in duvarla çevrili bahçesi içerisinde su kuyusu kazma işine yardıma gidiyorduk, ben kuyunun kazılması için yardıma 3-5 kez gitmişliğim olmuştur, biz burada kazı yapmıyorduk, su kuyusu kazmıştık, kuyuyu…, …, …ve …’la beraber kazıyorduk, yaklaşık 6-7 metre kadar kazmıştık, su bulamadık, … ve … süt almak için yanımıza geldiler, … ablasını ve bizi görmek için gelmiş, kaynım olur, biz burada çay içerken jandarma ekibi geldi, jandarma geldiğinde çay içiyorduk, suçlamayı kabul etmiyorum, biz burda bir şey aramıyorduk, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
7. Sanık … savunmasında; “Ben Hacınuman Köyü Giymir yaylasında ikamet ederim, jandarma ifademe yanlış yazılmış, biz iki aydır kuyu kazmıyorduk, iki ay önce kazılmış bir kuyu demek istemiştim, su kuyusu kazdığımız yerin mülkiyti babama aittir, hayvanların su ihtiyacını karşılamak için kuyu kazıyorduk, biz kuyuyu …, …, …ve …’la beraber kazıyorduk, yaklaşık 6-7 metre kadar kazmıştık, su bulamadık, … ve … süt almak için yanımıza geldiler, … ablasını ve bizi görmek için gelmiş, …, …’ün kaynı olur, biz burada çay içerken jandarma ekibi geldi, jandarma geldiğinde çay içiyorduk, suçlamayı kabul etmiyorum, biz burda bir şey aramıyorduk, jandarma gelmeden bu iki ay kadar önce bu kuyuyu kazmıştık, bir haftada kazdığımızı hatırlıyorum, ben kuyu için kazı yaptığmıız yerin sit alanı olduğunu bilmiyordum, mülkiyeti bizim olduğu için kazı yapmıştık, orada bir toprak yığını vardı, herhangi bir tarihi eser yoktu, daha önce buraya müzeden kimsenin geldiğini hatırlamıyorum, bize bir tebligat da gelmedi, … ve …’yi daha önceden tanıyordum, onlar süt almaya gelmişlerdi, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
8. Sanık … savunmasında; “Ben…’i yakın bir zamanda tanışmıştım, daha önce … ile gitmiştik, ara sıra…’ten süt ve süt ürünleri alıyorduk, olay günü de … ile beraber …’ün evine süt almak için gittik, bahçede 5-6 kişi çay içiyordu, biz de yanlarına gittik, jandarmalar gelip bizi de yakaladılar, bizim kuyu kazma işiyle bir ilgimiz yoktur, kazı yapmadım, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
9. Sanık … savunmasında; “…arkadaşım olur,…’i daha önceden tanımıyordum, ben…’in evine 5 kez gittim, her gittiğimizde kuyu kazdık, kuyuyu ben, …, …, …ve … birlikte kazıyorduk, jandarma geldiğinde biz çay içiyorduk, olay günü kazı yapmamıştık, kuyuyu en son jandarma gelmeden biraz önce kazmıştık, biz su çıkarmak için kuyu kazıyorduk, tarihi eser için bir kazı yapmıyorduk, biz buranın sit alanı olduğunu bilmiyorduk, öyle bir görüntüsü de yoktur, ben tarihi eser görmedim, beraatimi talep ediyorum, eğer mahkeme aksi görüşte ise, hakkımda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini, kabul ediyorum.” demiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar …, …, …, …, …, …, … Hakkında Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Karar Yönünden;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi oldukları, temyizlerinin mümkün olmadığı, aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden;
1.Olay günü saat 14.00 sıralarında halk arasında Kale harabesi olarak bilinen yerin yanındaki evin bahçesinde kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine kolluk ekiplerince olay yerine gidildiği, evin bahçesinde ağacın altında sekiz kişinin oturduğu, ağacın gölgesinde çay içtikleri, bahçede derin bir çukurun olduğu hususlarının tespit edildiği, sanık …’nin aşamalardaki beyanlarında sanık …’in kendisinin eniştesi olan …’ün komşusu olduğunu, olay günü ailesi ile gezmek amaçlı eniştesi …’ün evine gittiklerini,…’in bahçesinde eniştesinin tanımadığı kişilerle oturduğunu görüp yanlarına gittiğini, su kuyusu kazıldığını söylediklerini, içlerinden sadece …ve eniştesi …’i tanıdığını, çay içerlerken kolluk ekiplerinin geldiğini, kesinlikle kazı yapmadığını, sadece ziyaret amaçlı orada olduğunu belirttiği, …ve …’ün beyanlarının da sanık …’nin beyanlarını doğrular nitelikte olduğu, diğer sanıkların da …’nin kazı yaptığına dair herhangi bir beyanlarının bulunmadığı dosya kapsamında, sanık …’nin üzerine atılı suçu işlediğine dair, savunmasının aksine, şüpheden uzak, mahkumiyete yeter derecede kesin delil mevcut olmadığı anlaşıldığından, mahkemece beraatine dair hüküm tesisinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.Sanık hakkında, yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçesi ile beraat hükmü tesis edilirken, 5237 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ilgili bendinin gösterilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
3.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
A. Sanıklar …, …, …, …, …, …, … Hakkında Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına İlişkin Karar Yönünden;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelenmek üzere esası incelenmeyen dava dosyasının, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B. Sanık … Hakkında Kurulan Beraat Hükmü Yönünden;
Gerekçe bölümünde (B-2) numaralı bentte açıklanan nedenle Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.12.2015 tarihli ve 2015/866 Esas, 2015/1707 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (A-1) nolu bendindeki “CMK’nın 223/2 maddesi gereğince” ibaresinin çıkartılarak yerine “5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,08.06.2023 tarihinde karar verildi.