Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/10616 E. 2023/5240 K. 30.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10616
KARAR NO : 2023/5240
KARAR TARİHİ : 30.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/59 – 2016/287
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2011 tarihli ve 2010/729 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, birinci fıkranın ikinci cümlesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 62, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair kurulan mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.

2. Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.03.2011 tarihli ve 2010/729 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararının 11.05.2011 tarihinde kesinleşmesine müteakip, sanığın denetim süresi içinde 02.04.2014 tarihinde dolandırıcılık suçunu işlediği sabit kabul edilerek Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.11.2014 tarihli ilamı ile mahkûmiyetine hükmedilmiş, hüküm 16.01.2015 tarihinde kesinleşmiştir.

3.Erdemli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.03.2016 tarihli ve 2015/59 Esas, 2016/287 Karar sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar açıklanarak sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan aynı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, birinci fıkranın ikinci cümlesi, 5237 sayılı Kanun’un 62, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 17.11.2020 tarihli, 2016/187749 sayılı ve onama görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; üzerine atılı suçu işlemediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte ele alınarak olay değerlendirildiğinde; Mahkememizin 31.03.2011 tarih, 2010/729 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararı suç tarihinde sanık … ve arkadaşlarının … İlçesi, … Köyü … Mahallesi … Mevkiindeki kale yıkıntısının bulunduğu yerde ellerinde bir alet ile araştırma yaptıklarının ihbar edilmesi üzerine jandarma görevlilerince olay yerine gidildiğinde sanıkların suça konu yerde bulundukları, olay yerinde yeni açılmış küçük çukur olduğu ve bir adet çapanın bulunduğu, sanıklara sorulduğunda dedektör olmadığını söyledikleri ancak yapılan araştırmada yakın yerde bırakılmış halde dedektörün ele geçirilerek emanete alındığı anlaşılmıştır. Her ne kadar sanıklar atılı suçlamayı kabul etmeyip piknik yapmak amacı ile gittiklerini beyan etmiş iseler de tanık beyanı ve olay tutanağı ile yapılan keşif ve keşif sonucu alınan bilirkişi raporları karşısında sanıkların hayatın olağan akışına aykırı beyanlarına itibar edilmemesi gerektiği anlaşılarak sanıkların eyleminin 2863 …nın 74/1 maddesi kapsamında izinsiz kazı yapmak suçunu oluşturduğu, bu nedenle sanıkların 2863 …nın 74/1 maddesi gereğince cezalandırılmalarına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 21.01.2015 tarih ve 2014/224 Esas sayılı yazısı ile ekindeki 28.11.2014 tarih, 2014/224 Esas ve 2014/397 Karar sayılı ilamı ile sanık …’in deneme süresi içinde kasten suç işlediği bildirilmekle Mahkememizin 2010/729 Esas sayılı dosyası yeniden ele alınıp 2015/59 Esasına kaydedilmiştir. Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın beş yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlediği mahkeme kararı ile sabit olduğundan ve mahkememizin önceki kararına sanık tarafından itiraz edildiği, kararın denetimden geçerek kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından sanığın suçtan kurtulmaya yönelik, hayatın olağan akışına aykırı savunmalarına itibar edilmemiş mahkememizce sanık hakkında açıklanmasının geri bırakılan hükmün açıklanması gerektiği kanaatine varılmıştır.”

2. Sanık tarafından, haklarında hükmün açılanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer sanıklar ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığı iddiasıyla dava açılmıştır.
3. Sanık savunmasında, atılı suçlamayı kabul etmeyerek olay günü kazı yapmadıklarını, piknik yapmak için Gökçam mevkiine gittiklerini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
İncelenen dosyada, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onbirinci fıkrası uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesine ait 2014/224 Esas, 2014/397 Karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hâli ile dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle mahkûmiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34 üncü maddesinde yapılan değişiklik ile 5237 sayılı Kanun’un 157 nci maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçu da uzlaşma kapsamına alındığından, yapılan Kanun değişikliği gereği 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddesi uyarınca sanık hakkındaki Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/224 Esas, 2014/397 Karar sayılı hükmüne ilişkin olarak uyarlama yargılaması yapılması için mahkemesine bildirimde bulunulup, yapılacak yargılama ile verilecek hükmün sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanmayacağı hususunda bir karar verilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle, sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.11.2023 tarihinde karar verildi.