Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/10578 E. 2023/1728 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10578
KARAR NO : 2023/1728
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/263 Esas, 2016/236 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 10.11.2020 tarihli, 2016/273619 sayılı ve onama görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü
“Denizciler Caddesi, Mamak – Topraklık dolmuş durakları No:3 Altındağ/Ankara adresinde bulunan yerde kaçak inşaat yapıldığından bahisle … Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 11.09.2014 tarih ve 1565 sayılı kaçak yapılaşma konulu yazısı ile suç duyurusu yapılması üzerine başlatılan soruşturmada düzenlenen 26.08.2014 tarihli inceleme raporuna göre, söz konusu yerin 21.01.2010 tarih 2010/88 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kentsel sit alanı ilan edilmesinden dolayı kaçak yapılaşmanın söz konusu alan içerisinde yapıldığının belirlendiği, Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 18.02.2013 tarih ve 716 sayılı kararıyla Ulus Tarihi Kent Merkezi Kentsel Sit Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı uygun bulunarak bu plan kapsamında suç yerinde yapıldığı tespit edilen kaçak yapılaşmanın park olarak belirlenmiş alan içinde olduğundan bahisle 2863 sayılı Kanunun 9. maddesi kapsamında izinsiz müdahale olarak değerlendirildiği, sanık …’ın söz konusu yerde Çiçek Lokantası’nı işlettiğini ve diğer sanıkla birlikte bu yeri işletmeye başladığını, burasının 2863 sayılı Yasa kapsamında olduğunu sonradan öğrendiğini, inşaat çalışmalarının ilk önce bu yeri kiralayan sanık … ve önceki ortağı … tarafından yapıldığını, kendisinin daha sonra …’e 50.000,00 TL para vererek …ın ortağı olduğunu, dolayısıyla kendisinin ortaklığa girmesinden sonra herhangi bir inşaat veya tadilat yapılmadığını, 2-3 ay sonra da sanık …’ın ortadan kaybolmasından dolayı yalnız kaldığını savunduğu, keza sanık …’ın da söz konusu yeri … adındaki birisi ile kiraladığını, herhangi bir yıkım yapmadığını, sadece arka kısmında kötü görünen yeri tahtalarla kapattığını, imar kirliliğine aykırı hareket etme kastının olmadığını savunarak suçlamaları kabul etmemişler, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla 19.10.2015 tarihinde keşif yapılarak bilirkişilerden alınan heyet raporu dosyaya konulmuş, bilirkişi heyeti raporunda da gerekçeleri ile belirtildiği gibi Ankara ili, Altındağ ilçesi, Hacıbayram Mahallesi, Denizciler Caddesi, Mamak Topraklık dolmuş durakları içerisi 3 no’lu yerin yan tarafındaki izinsiz yapılaşmanın bulunduğu alanın 21.01.2010 tarih ve 2010/88 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile onaylanmış ve 17.02.2010 tarih 27496 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı ve kentsel sit alanı sınırları içeresinde kalındığının belirlendiği ve Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararına rağmen kaçak yapılaşma olduğunun tespit edildiği, anlatılan bu çerçevede 2863 sayılı Kanun’un değişik 9. maddesi kapsamında kalan yerlerden olduğunun bildirildiği, bilirkişi heyeti raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu, dosya içerisindeki kira kontratı, keşif mahallinde beyanı alınan … ve …’ın duruşmadaki beyanları da dikkate alındığında suça konu yerin sanık … tarafından yıkılıp inşaat yapıldığının bildirildiği, sanık …’ın daha sonradan söz konusu yere ortak olduğu, dolayısıyla sanık …’ın atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine dair hüküm kurulmuştur.”

2. Altındağ Belediye Başkanlığı Zabıta Müdürlüğü’nde görevli personel tarafından İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yapılan 30.04.2014 tarihli şikayet ile Denizciler Caddesi, Mamak – Topraklık dolmuş durakları içerisindeki üç numaralı yerin yan tarafında tuğla duvar üzerine demir profil ile işyeri şeklinde kaçak yapı inşa edildiğinin ve ticari faaliyet yürütüldüğünün bildirildiği anlaşılmıştır.
3. Ankara II Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 09.09.2014 gün ve 1030 sayılı suç duyurusuna ilişkin kararında, davaya konu yerin, 21.01.2010 gün ve 2010/88 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen Ulus Tarihi Kent Merkezi Yenileme Alanı ve kentsel sit alanı sınırları içerisinde kaldığı belirtilmiştir.

4. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 12.03.2015 tarihli ve 2015/10990 Esas sayılı iddianamesi ile kentsel sit alanında kalan taşınmazda kaçak yapı inşa ettiklerinden bahisle sanık … ile temyiz dışı sanık … hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmıştır.

5. Sanık … aşamalardaki tutarlı savunmalarında, iddianamede bahsi geçen yerin daha önce sanık … ile … isimli ortağına ait olduğunu, sanık …’ın kendisine, ortağı … ile geçinemediğini, ona bir miktar para vermesi halinde kendisiyle ortak olmak istediğini söylediğini, bunun üzerine …’e 50.000,00 TL para verdiğini, bu şekilde sanık … ile ortak olduklarını, aralarında bir protokol imzaladıklarını, sanık … ile ortak olduktan sonra hiçbir inşaat veya tadilat yapılmadığını beyan etmiştir.

6. Hakkında mahkumiyet hükmü tesis edilen temyiz dışı sanık … savunmasında, suça konu yeri kendisinin kiraladığını, mal sahibinin, kendisinden başka bir kimseye taşınmazları kiraya vermediğini, kiraladığı dükkanda … isimli şahsın “beraber iş yapalım” dediğini, yıkım yapmadan ve yerine yeni beton atmadan arka kısımda bulunan kötü görünen yeri tahtalarla kapattıklarını, başka bir şey yapmadıklarını, herhangi bir art niyeti ya da imar kirliliğine sebep vermek gibi bir amacının olmadığını, söz konusu yerde bir hafta ancak kaldığını, aralarında anlaşmazlık çıkınca eşyalarını alıp gittiğini, daha sonra burada ne yapıldığını bilmediğini beyan etmiştir.

7. Tanık … beyanında, temyiz dışı sanık … ile dava konusu yere ilişkin ortaklıkları sona erince sanıklar Serkan ile Yılmaz’ın ortak olduklarını, sanık …’ın hiçbir şekilde tadilat, tamirat, inşaat yaptırmadığını, hepsinin sanık … tarafından, daha öncesinden de … tarafından yaptırıldığını ifade etmiştir.

8. Mahkemece 19.10.2015 tarihinde icra edilen keşif sırasında dinlenen tanık … beyanında, lokanta olarak faaliyet gösteren yeri temyiz dışı sanık …’a yaklaşık 1,5 yıl önce kiraya verdiğini, sanık …’ın önce … isimli kişi ile,.. ayrılınca da sanık … ile ortaklık yaptıklarını, sanık … ortadan kaybolunca suça konu yeri sanık …’ın yaklaşık bir yıldır kullandığını, lokantadaki ve bitişiğindeki yerlerin tadilat tamiratını sanık …’ın kiraladığında yaptırdığını, ahşapla kapattırdığını, sanık …’ın ortak olmasından sonra herhangi bir tadilat tamirat yapılmadığını ifade etmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “2014” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.

B. Dosya kapsamında mevcut tüm bilgi ve belgeler, sanık savunmaları, tanık beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçu işlediğine dair savunmasının aksine, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat hükmü tesis edilmesinde, hukuka aykırılık görülmemiştir.

C. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) ve (C) bentlerinde açıklanan nedenlerle Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli ve 2015/263 Esas, 2016/236 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.05.2023 tarihinde karar verildi.