Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/1007 E. 2020/6686 K. 02.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1007
KARAR NO : 2020/6686
KARAR TARİHİ : 02.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Yasaya Muhalefet
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanması ile; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
…. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.09.2006 tarih 2006/23 esas 2006/2164 sayılı kararı ile 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, sanık müdafinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 30.09.2009 tarih 2008/7091 esas 2009/9744 Karar sayılı ilamı ile 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğundan hükmün bozulduğu, bozma ilamına uyan mahkemece 18.03.2010 tarihli 2009/164 esas 2010/65 karar sayılı kararı ile sanığın, 2863 sayılı Kanun’un 74/1, TCK’nın 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itirazın reddi ile 18.05.2010 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 15/04/2015 tarihinde TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen alkollü araç kullanmak suretiyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçunu işlediği ve Isparta 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/609 esas 2015/927 karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın 22.06.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine yeniden ele alınan dosyada sanık hakkında önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Eğirdir Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2016 tarihli ve 2015/170 esas 2016/263 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığına dava ihbar edilmediğinden, 18.03.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının usulünce kesinleştiğinin ve beş yıllık denetim süresinin başlaması ile 5271 sayılı CMK’nın 231/8. maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğunun kabul olunamayacağı, bu durumda, sanık yönünden zamanaşımını kesen en son işlem 13.09.2006 tarihli mahkumiyet hükmü olup, 18.03.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı usulünce kesinleşmediğinden, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlendiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasına dair 27/04/2016 tarihli kararın hukuki değerden yoksun bulunduğu anlaşılmakla;
Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden
işlemekte ise de, zamanaşımını kesen en son işlem, 13.09.2006 tarihli mahkumiyet hükmü olup, anılan tarihten itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık zamanaşımı karar tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, hükmün, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 02/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.