Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2020/10017 E. 2023/4913 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/10017
KARAR NO : 2023/4913
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/423 E 2015/987 K
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Uşak 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/423 Esas, 2015/987 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2862 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 2863 sayılı Kanun 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53 üncü maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık müdafiinin temyiz itirazları;
1.Kazı yapılan yer suç tarihinde 2863 sayılı Kanun kapsamında korunan yerlerden olmadığına, suç tarihinden 4 ay sonra kapsama alındığına,

2.Sanıklardan elde edilen malzemelerin kazıya elverişli malzemeler olmadığına,

3.Bilirkişi incelemesi yapılmadığına,

4.Eksik inceleme ile karar verildiğine,

5.Diğer temyiz nedenlerine ilişkin.

B. Katılan vekilinin temyiz isteği;
Katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin.

III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel mahkemenin kabulü; “Toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; Olay tarihinde sanıkların Uşak ili Kayaağıl köyünde termal tesisin karşısındaki arazide kazı yaptıkları, jandarmanın olay yerine gelmesiyle kazdıkları çukurun içinde bakır çubuklarla yakalandıkları, Uşak Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 09.12.215 tarihli yazısında suça konu yerin Kayaağıl Köyü kuzey nekropolü adıyla 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edildiğinin belirtildiği, sanıkların savunmalarında suçlamayı kabul etmedikleri, sanık savunmaları, Uşak Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 09.12.215 tarihli yazısı, jandarma tarafından tutulan muhatafa altına alma tutanağı, kroki ve tüm dosya kapsamından anlaşılmıştır.

Olay tarihinde sanıkların 2863 Sayılı Kanunun 74 üncü maddesi kapsamında kültür varlıkları bulmak için Uşak ili Kayaağıl köyünde kaçak kazı yaptıkları bu şekilde üzerlerine atılı 2863 Sayılı Kanuna Muhalefet suçunu işledikleri, jandarma tarafından tutulan tutanaklar, Uşak Kültür ve Turizm Müdürlüğünün 09.12.215 tarihli yazısı, sanıkların yakalandığı yeri gösterir kroki ile sabit olduğundan sanık …’ın 2863 Sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği yer, sanığın amacı ve kastı gözönünde bulundurularak takdiren alt sınırdan 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olması nedeniyle hakkında 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin 24.11.2015 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına karar verilmiştir. Sanığa verilen hapis cezasının 1 yıldan fazla olması nedeniyle sanık hakkında yasal imkansızlık nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlara çevirme hükümleri uygulanmamıştır. Sanığın atılı suç nedeniyle pişmanlık duymaması, olumsuz kişiliği dikkate alındığında yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu bir kanaat oluşmadığından sanık hakkında yasal imkansızlık nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi (erteleme) dikkate alınmamıştır. Sanığın daha önceden işlediği bir suç nedeniyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanmasına rağmen denetim süresi içinde suç işlemeye devam etmesi, yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkememizce olumlu bir kanaatin oluşmaması, 5271 sayılı Kanun’un 231. Maddesinin sekizinci fıkrası gereğince denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyecek olması dikkate alınarak sanık hakkında yasal imkansızlık nedeniyle 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümleri uygulanmamıştır. Sanığın geçmişinde bulunan sabıkalar nedeniyle hakkkında 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi takdiren uygulanmamıştır.”

B. Sanık savunmasında; “Olay günü diğer sanıklarla beraber eski mezarların olduğu yere gezmek amacıyla gittik, benim ve Deniz’in elinde bakır çubuklar vardı, bakır çubuklar mezar yerlerini gösterdiği için yanımıza aldık, kazı yapmak gibi bir amacımız yoktur, suçlamayı kabul etmiyorum dedi. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.

IV. GEREKÇE
02.05.2015 günü Uşak ili, Mekez ilçesi, Kayağıl köyü sınırlarında sanıkların ellerinde bakır tellerle yakalanmaları üzerine haklarında 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kamu davası açıldığı anlaşılmakla;

Dosya kapsamında jandarma görevlileri tarafından tutulan olay yeri ve yakalama tutanağı bulunmadığı, sanıkların ne şekilde yakalandıklarına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, suça konu kazı çukurlarının boyutlarına ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı , sanıkların üzerilerinde kazı yapmaya el verişli kazma kürek gibi aletlerin ele geçirilemediği, savunmalarında kazı yapmak gibi bir amaçlarının olmadığını, çukurların daha önceden kazılmış olduğunu beyan etmeleri karşısında; sadece bakır çubuklarla yakalanmalarının tek başına kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz olarak kazı yapma suçuna delil teşkil etmeyeceği anlaşılmakla; sanıkların kazı yaptıklarına dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle atılı suçtan beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,

Kabule göre de;
Olay yerinde keşif yapılarak, kazı mahallinin sit alanı veya 2863 sayılı Kanuna göre korunması gerekli başka bir yer olup olmadığı tereddütsüz şekilde belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, keşif yapılmadan ve rapor alınmadan eksik araştırma ile hüküm tesisi hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Uşak 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 31.12.2015 tarihli ve 2015/423 Esas, 2015/987 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, bozma nedeninin, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklara hüküm açıklanırken SİRAYETİNE;

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.11.2023 tarihinde karar verildi.