Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/9843 E. 2021/3200 K. 05.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9843
KARAR NO : 2021/3200
KARAR TARİHİ : 05.04.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/196 Esas – 2015/79 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama suçundan 26.04.2014-15.07.2014 tarihleri arasında 80 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 11.03.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 10.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.288,17 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.500,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ödenmesine hükmedilmiş olup,
Dairemizin 10.09.2018 tarih, 2018/4549 Esas- 2018/7978 Karar sayılı bozma ilamı öncesi verilen 10.11.2015 tarihli maddi tazminata ilişkin hükmün açıkça onanmadıkça kesinleşmiş sayılamayacağı gözetilmeden, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda davacının maddi tazminat talebi ile ilgili olarak karar verilmemiş ise de, bu hususta mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Gerekçeli karar başlığında, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün ”5271 sayılı CMK’nın 141 vd. maddelerine göre tazminat talebi” olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine, davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davanın kısmen kabul edilmesi karşısında, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasına “05.08.2017 tarih ve 694 sayılı KHK’nın 144. maddesi ile eklenen, 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinin 9. fıkrasında belirtilen, tazminat davaları nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan nisbî avukatlık ücreti ödeneceği, ancak, ödenecek miktarın tarifede sulh ceza hâkimliklerinde takip edilen işler için belirlenen maktu ücretten az, ağır ceza mahkemelerinde takip edilen davalar için belirlenen maktu ücretten fazla olamayacağı hususu dikkate alınarak davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ikinci kısım ikinci bölümde yer alan 845,00 TL vekalet ücretinin hazineden alınıp davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.