Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/9223 E. 2020/7162 K. 16.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9223
KARAR NO : 2020/7162
KARAR TARİHİ : 16.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
23.05.2014 günü saat 00.00 sıralarında, bölünmüş tek yönlü çift şeritli yol platform genişliği 7 metre olan ve aydınlatması bulunan asfalt yolda, meskun mahalde, sanık …‘ın sevk ve idaresindeki minibüs ile Kemer istikametinden Antalya istikametine doğru yolun sağ şeridinde seyretmekteyken refüj aralığından “U” dönüşü yapmak için sol arka trafiği gerektiği şekilde kontrol etmeden sola manevra yaparak doğrultu değiştirdiği sırada kendisiyle aynı yönde arkada sol şeridi takiben seyir halinde olan …‘ün sevk ve idaresindeki motosikletin minibüsünün sol yan kısmına çarpması sonucu sanığın asli kusurlu olarak motosiklet … ‘ün basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, motosiklette yolcu olarak bulunan …’ın geçici rapora göre basit tıbbi müdahale ile giderilemez şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın olayda kusurunun bulunmadığına dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-23.05.2014 tarihli Kemer Devlet Hastanesi raporunda …’ın kusma ve bulantı şikayetleri nedeniyle beyin cerrahının muayenesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında katılanın kati raporunun aldırtılıp sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden hüküm kurulması,
2-TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
3-CMK’nın ”Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde; cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanakların gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş; yine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2018 tarihli ve 2015/4-1163 Esas-2018/382 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; hüküm bölümünde CMK’nın 230. ve 232. maddeleri uyarınca cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezası veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ya da bu hususlara ilişkin taleplerin kabul veya reddine ait dayanakların açıkça gösterilmesi zorunluluğu bulunmakta olup; dosya içeriğine göre, sanık hakkında sürücü belgesinin geri alınmasına yönelik TCK’nın 53/6. maddesindeki hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması suretiyle CMK’nın 230/1-d maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.