Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/9134 E. 2021/7377 K. 27.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9134
KARAR NO : 2021/7377
KARAR TARİHİ : 27.10.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 esas 2018/20 karar sayılı ve 23/01/2018 tarih 2015/962 esas 2018/16 karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kusur durumuna ve bilinçli taksir hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık müdafinin ise kusur durumuna ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre; 15/04/2008 günü saat 16.05 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, 50 km/h hız sınırının bulunduğu, bölünmüş, tek yönlü, dokuz metre genişliğinde, eğimsiz, düz ve iki şeritli yolun sol şeridinde seyir halindeyken, yolun sağından kaplamaya giren yaya …’na karşı hız azaltan halk otobüsün önünden şeridine giren yaya …’a aracının sağ ön yan çamurluk ile sağ dikiz ayna kısmı ile çarpması şeklinde meydana gelen ve yaya …’ın kazadan yaklaşık iki yıl sonra (05/04/2010’da) ölmesi üzerine kaza ile ölüm arasında illiyet bulunup bulunmadığı yönünden Adli Tıp Kurumu 1. Adli Tıp İhtisas Kurulundan alınan 01/09/2010 tarihli ve 3043 karar sayılı raporunda; ölen …’ın hayati tehlike geçirecek ve basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde yaralandığı, ölüm sebebinin mevcut beyin-damar hastalığına bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldi ve ölüm ile kaza arasında illiyet bağının bağının bulunmadığının bildirilmesi üzerine sanık hakkında Sultanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığının 26/01/2011 tarihli ve 2011/230 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 89/1-2.e, 53/6. maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasından sonra alınan Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 05/02/2015 tarihli ve 183 karar sayılı raporunda; kişinin ölümünün genel beden travmasına bağlı falaks kırığı ile birlikte beyin kanaması ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin ölümü ile 15/04/2008 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası arasında illiyet bağının olduğu bildirildiği anlaşılmakla, sanığın tali kusurlu olarak bir kişinin ölümüne sebebiyet verdiği olayda,
Sanık hakkında taksirle öldürme suçundan suç duyurusunda bulunularak, atılı suçtan dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek sanığın, hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanık hakkında taksirle öldürme suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, sanığın TCK’nın 85/1. maddesi uyarınca ek savunması alınarak taksirle öldürme suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1.Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan “failin güttüğü amaç ve saik” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
2.Sanık hakkında uzun süreli hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi gerektiği gözetilmeden TCK’nın 50/3. maddesinin dayanak gösterilmesi,
3.Hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısı ile uygulama maddesi olan TCK’nın 52/3. maddesi ile sonuç ceza olan adli para cezasının günlük miktarının takdir edilmesinin dayanak maddesi olan 52/2. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
4.5237 sayılı TCK’nın 85/1. ve 62/1. maddeleri uyarınca hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL’den adli para cezasına çevrilmesi sırasında sonuç cezanın 12.100 TL yerine hesap hatası yapılarak12.000 TL olarak belirmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.