Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/8217 E. 2020/7093 K. 15.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8217
KARAR NO : 2020/7093
KARAR TARİHİ : 15.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
(I) Katılanlar vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Katılan …’un yüzüne karşı diğer katılanların yokluğunda verilen 24.03.2016 günlü kararın, katılanlar Hasan ve Zeynep’e 11.04.2016’da katılan …’a ise 15.04.2016’da tebliğ edilmesinin ardından katılanlar vekilinin kararı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 27/04/2016 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,
(II) Sanık müdafinin temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafinin kusur durumuna ve eksik araştırmaya yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanığın idaresindeki beton mikseri ile gündüzün meskun mahaldeki çift yönlü sola doğru virajlı çıkış eğimli yolda seyri sırasında yol zeminindeki kesintisiz şerit çizgisine rağmen önünde seyreden kamyonu sollamaya çıktığı, bu sırada karşı yönden mahal şartlarına uygun olmayan hızda dönemeçe girerek savrulan katılan sürücü idaresindeki otomobilin sanığın kendi şeridine dönmeye çalıştığı sırada sol arka teker kısmından çarpması sonucu katılan sürücüsünün basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde diğer üç yolcusunun ise; hayati fonksiyonlarına etkisi 5. derece, 3. derece ve 2. derece kırık olacak şekilde yaralanmalarına şerit ihlali yapan sanığın asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda,
1-Sollama yasağına işaret eden kesintisiz yol şerit çizgilerine rağmen sollamaya çıkarak kazaya sebebiyet veren sanığın bilinçli taksirle hareket ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 22/3. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın eylemine uyan 89/4. maddesindeki yaptırımın hapis cezası şeklinde düzenlenmiş olmasına rağmen, sanığın doğrudan adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak, CMK’nın 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla BOZULMASINA, 15/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.