Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/8099 E. 2020/6927 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8099
KARAR NO : 2020/6927
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 49/2, 50/1-a, 52/1-2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … ile birlikte aynı dosyada yargılanan diğer sanık … hakkında taksirle yaralama suçundan 26.01.2016 tarih 2015/276-2016/34 sayılı karar ile TCK’nın 73 ve CMK’nın 223/8 maddesi gereğince beraat hükmüne yönelik sanığın temyiz taleplerinin bulunmaması nedeniyle sanık … hakkında kurulan 26.01.2016 tarih 2015/276-2016/34 sayılı mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz istemleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede:
06.04.2015 saat 17:35 sıralarında azami hız sınırı 70 km/sa olan bölünmüş çift şeritli kuru düz aydınlatması olan asfalt yolda meskun mahalde, sanığın sevk ve idaresindeki aracıyla Ayışı otoparkından çıkarak Atatürk Bulvarına kontrolsüz bir şekilde katılmak istediği esnada Atatürk Bulvarı üzerinde seyretmekte olan … idaresindeki aracın sağ arka yan kısmına kendi aracının sol ön tampon kısımları ile çarpması sonucu sanığın asli kusurlu olarak … ve aracında yolcu olarak bulunan …‘un basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olduğu olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanığın olayda kusurunun bulunmadığına, haksız yere ceza verildiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 4. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “sanığın kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, sanığa verilen hapis cezasının TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 300 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,” ibresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.