Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/8077 E. 2020/6729 K. 03.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8077
KARAR NO : 2020/6729
KARAR TARİHİ : 03.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 24.03.2016
Katılanlar : 1-…, 2-…
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : 1-Sanık … hakkında beraat
2-Sanık … hakkında TCK’nın 89/1, 89/3-a-b, 62/1, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz Edenler : Sanık … müdafii ile katılanlar vekili

Taksirle yaralama suçundan sanık …’ın mahkumiyetine, sanık …’nun beraatine ilişkin hüküm, sanık … müdafi ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
1-Sanık … hakkındaki hükme yönelik katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Olay günü sanık …’nun sevk ve idaresindeki çekici dorseli tır ile bölünmüş cadde üzerinde seyirle geldiği ışıklı 4 yönlü kavşağa giriş yaptığı sırada, kavşağa solundaki tek yönlü yoldan ters yönde seyrederek giriş yapmış olan sanık … idaresindeki kamyonetin, sanık …’nun seyrettiği yol bölümünün sağ şeridine geldiğinde, tırın ön kısmı ile kamyonetin sağ yan ve tamponuna çarpması sonrası savrulan kamyonetin, karşı yönde kırmızı ışıkta bekleyen otomobilin önüne çarparak durması şeklinde meydana gelen ve sanık …’ndan şikayetçi olan bir kişinin nitelikli yaralanması ile sonuçlanan olayda; dosyada mevcut hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da vurgulandığı üzere; tır sürücüsü olan sanık …’nun kendisine yeşil ışık yandığı esnada kavşaktan geçişini sürdürdüğü, dosyada mevcut görüntü kayıtları da incelendiğinde sanık …’nun mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrettiğine dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, sanık …’nun kavşağa ters yönden giriş yapan ve bu suretle kazaya sebebiyet veren sanık … idaresindeki kamyonete yönelik alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı ve kazanın gerçekleşmesinde kusursuz olduğu kabul edilerek;
Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin sanığın kusurlu olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA;
2-Sanık … hakkındaki hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ”taksirle yaralama” suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının ”üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası” olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ”Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ”Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ”01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ”…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin, aynı bentte yer alan ”…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun’un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ”mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 7. maddesi ile CMK’nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ”Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık … hakkındaki hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.