YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7862
KARAR NO : 2020/6409
KARAR TARİHİ : 25.11.2020
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü 05:30 sıralarında, azami hız sınırı 121 km/saat ve olan meskun mahal dışında aydınlatması olmayan iki şeritli bölünmüş, kuru asfalt yolda sanık sevk ve idaresindeki aracıyla kontrolsüz kavşakta bulunan akaryakıt istasyonundan yakıt ikmali yaptıktan sonra kontrolsüz şekilde kavşağa girmesi ile solundan ana yoldan gelen … idaresindeki aracın ön kısımlarına kendi aracının sol yan kapı kısımlarına çarpması sonucu sanığın asli kusurlu olarak … ve aracında yolcu olarak bulunan …’in yaralanmasına neden olduğu olayda;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin bir nedene dayanmayan, katılanlar vekilinin verilen cezanın az olduğuna, katılanların maddi ve manevi zararlarının giderilmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık asli kusurlu olmakla birlikte yaralanmaların niteliği ve maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, katılanların yaralanmalarının derecelerini bildirir kati raporlarının da alınarak neticesine göre cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
1- Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2-Yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.