Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/7514 E. 2020/2558 K. 10.03.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7514
KARAR NO : 2020/2558
KARAR TARİHİ : 10.03.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 223/2-b. maddesi uyarınca beraat

Taksirle yaralama suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık …’nin Karaçoban Devlet Hastanesinde kadın doğum hastalıkları uzmanı, sanık …’in ise ebe olarak görev yaptığı, hamile olan katılan …’ın 12/03/2012 tarihinde sabah saatlerinde kontrol için eşi olan katılan … ile hastaneye gittiği, sanık doktorun katılanı muayene ettiği, doğum yakın olduğu için hastanede doğumu için misafir edilebileceğine ilişkin teklif yaptığı, katılanın kabul etmediği ve evine gittiği, sonra 19:30-20:00 sıralarında sancısı başlayınca tekrar hastaneye geldiği, o sırada sanık doktorun aynı bahçedeki lojmanında olduğu, sanık ebe Meryem’in katılanı bekleme odasına aldığı, katılanın iddiasına göre ben uyuyacağım, sancın olursa haber ver dediği, katılanı azarlayarak kötü muamelede bulunduğu, daha sonra sanık doktoru çağırdığı, birlikte doğumu gerçekleştirmek için hastaya müdahale ettikleri, saat 23.34’te posterior yüz gelişi olduğunun tespit edildiği, NST de reaktif olan gebenin sevkine karar verildiği, ameliyathane olmaması nedeniyle en yakın ameliyathane olan Hınıs Devlet Hastanesi kadın doğum uzmanı doktor ile cep telefonu ile görüşüldüğü, bu doktor düştüğü ve sağ elini incittiğini söyleyerek sezaryanı yapamayacağını ifade ettiğinden ve Erzurum merkeze de hasta yetişemeyeceği için ambulans ile Hınıs Devlet Hastanesine sevkedildiği, sanık doktorun başhekime haber vererek bizzat kendisinin yanına başka bir hemşire alarak hastayı ambulansla sevk ettiği, Hınıs Devlet Hastanesinde sanık doktorun oradaki ameliyat ekibiyle sezaryen ameliyatını yaptığı, doğan çocukta epikrize göre solunum sıkıntısı, doğum travması, yüz gelişe bağlı travma, nöbet geçirme şikayeti, sol gözde, frontal bölgede sağ gözde sol fronto-paryeyooksipital alanda yüzün sol yarısında çok belirgin ödem ve ekimoz, sol paryetooksipital alanda kemik yapıda düzensizlikler, düzensiz iç çekme tarzında solunumu, yaygın raller mevcut olduğu, aspire edildikten sonra entübe edilerek pozitif basınçlı ventilasyona başlandığı, düzensiz kafatası ve yüz bölgesinin sol yarısında belirgin ödem ve ekimoz, ayrıca kemik yapıda palpasyon ile düzensizlikler saptandığı, beyin BT: caput succadaneum ile uyumlu kalvariumda yumuşak doku şişliği izlendiği, beyin parankiminde beyin ödemiyle uyumlu gri-beyaz cevher ayrımında bozulma izlendiği, hidrosefali ve hemoraji izlenmediği, muhtemel kafa kemik kırığı, nöbetleri olan bebeğin yenidoğan yoğun bakımı bulunan bir merkeze doktor eşliğinde transport kuvöz ile entube halde sevkine karar verildiği, Erzurum Nenehatun Kadın Doğum Hastanesine gönderildiği, burada 17 gün yenidoğan yoğun bakım ünitesinde tedavi görerek taburcu edildiği, katılanlar vekilince dosyaya sunulan Palandöken Devlet Hastanesinin 22/01/2013 tarihli kurul raporuna göre, çocukta serebral palsy alt eksremitelerde spassite mevcut olduğu, bir yıl sonra kontrol önerildiği, dil bilişsel gelişimde orta düzeyde gecikme olduğu, %88 özürlü olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 14/05/2014 tarihli ve Yüksek Sağlık Şurasının 12-13/02/2015 tarihli raporlarında “ikinci gebeliği olduğu bilinen ve miadında sancılı olarak gelen gebenin NSY doğuma alınması kararının tıbben doğru olduğu, ebelerin doğum eylemini takip etme yetki ve yeterlilikleri bulunduğu, vaginal muayenede yüz gelişi saptanması üzerine ilgili ebe tarafından ilgili Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına haber verilmesinin tıbben doğru olduğu, yüz gelişi, doğumun sezaryen sectio ile yaptırılmasının kesin endikasyonu olduğundan Dr…. tarafından sezaryen endikasyonu konulmasının tıbben doğru olduğu, endikasyonun konulduğu hastanede ameliyathane şartları olmadığından gebenin en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilmesinin tıbben doğru olduğu, sevkte herhangi bir gecikme yaşanmadığı gibi ilgili hekimin, sevk yapılan hastanede icapçı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı tarafından ameliyatının gerçekleştirilemeyeceğini öğrenmesi üzerine gebe ile birlikte hastaneye intikal ederek doğumun gecikmesine mahal vermeksizin sezaryen ile ameliyatını uygulamış olmasıyla, aynı hal ve şartlarda bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı hekimin göstermesi gereken özeni maksimum seviyede gösterdiği, ilerlemiş eylemde baş pelvise girmiş olduğundan vaginal yolla uygulanan manevralarla başın pelvisten yukarıya itilmesinin zorunluluk olduğu, hipoksik doğumun da bu şartlarda beklenen bir durum olduğu cihetle bebek Işık’ın doğumuyla ilgili olarak Dr…. (Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı) ve Ebe …’a kusur atfedilemeyeceğinin belirtildiği olayda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/5. maddesinde yer alan “Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, somut olayda beşinci fıkra kapsamına girecek şekilde bilinçli taksir halinin gerçekleşmediği, katılanlar vekilinin 13/03/2012 tarihli eylem nedeniyle 29/11/2012 tarihinde 6 aylık süre geçtikten sonra şikayette bulunması karşısında, sanıklar hakkında şikayet süresi içerisinde usulünce yapılmış bir şikayet bulunmadığı anlaşıldığından, yasal süresinde yapılmayan şikayet nedeni ile kamu davasının düşmesine kararı verilmesi yerine, yazılı şekilde yargılamaya devamla delil tartışmasına girilerek sanıkların kusuru bulunmadığından bahisle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK’nın 73, 139 ve CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.