Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/7507 E. 2020/6841 K. 08.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7507
KARAR NO : 2020/6841
KARAR TARİHİ : 08.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralama suçundan katılan sanık …’un mahkumiyetine ilişkin hüküm katılan sanık … tarafından, sanık …’nin mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık … müdafii ve katılan sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; olay günü saat 01.30 sıralarında katılan sanık …’un sevk ve idaresindeki araç ile meskun mahal içi, aydınlatmanın mevcut olduğu, bölünmüş, asfalt yolda seyir halindeyken, kaza mahalli olan ışık kontrollü döner kavşağa geldiğinde, karşı istikametten gelerek, U dönüşü için kavşağa giriş yapan ve 1.10 promil alkollü olan sanık …’nin aracına çarpması şeklinde meydana gelen olayda,
A-Katılan sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan sanık …’a isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 89. maddesinin l-2-3. fıkralarında düzenlenen “taksirle yaralama” suçuna ilişkin olduğu, taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet verilmesi halinde gerçekleşecek olan taksirle yaralama suçu için TCK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasında temel ceza miktarının “üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası” olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK’nın 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan “01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresinin, aynı bentte yer alan “basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK’nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; “mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK’nın 251.maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK’nın 7. maddesi ile CMK’nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan sanık …’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
B. Sanık … hakkında verilen mahkumiyet hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık … Kırcaili müdafii ve katılan sanık …’un yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmedilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın aynen infazına karar verileceği ihtarının kararda belirtilmesi sırasında, dayanak teşkil eden uygulama maddesinin ve sanık hakkında TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün ikinci bendin e fıkrasındaki, …1 yıl denetim süresine tabi tutulmasından sonra gelmek üzere başına “TCK’nın 51/7. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi ve ikinci bendin e fıkrasından sonra gelmek üzere ”TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının sanığa bildirilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.