Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/7469 E. 2020/6702 K. 02.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7469
KARAR NO : 2020/6702
KARAR TARİHİ : 02.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuk sevk ve idaresindeki minibüs ile meskun mahalde, gece vakti, aydınlatmanın bulunduğu, bölünmüş iki şeritli karayolunda seyir halindeyken olay mahalli dört yönlü kavşağa geldiğinde “U dönüşü” yapmaya çalıştığı sırada, karşı yol bölümünden düz seyirle, mahal şartlarının üzerinde bir hızla ve ışıkları yanmaz halde gelen sürücü belgesiz …’un sevk ve idaresindeki motosikletle çarpıştığı, çarpışması sonrası savrulan motosikletin, park halinde bulunan otomobile de çarpması sonucu …’un hayati tehlike geçirdiği, hayat fonksiyonlarına (5.) derece etkili kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı, suça sürüklenen çocuğun katılan sürücü ile eşdeğer kusurlu olduğunun belirlendiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafinin, müvekkilinin kusurunun bulunmadığına, adli tıp raporunun çeliştiğine, katılanın tamamen kusurlu olduğuna, müvekkilinin kontrollü dönüş yaptığına,eş değerde kusur isnat edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığına, yetersiz delillere göre karar verildiğine, beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) bendinde yer alan ”failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi;
2-Suça sürüklenen çocuğun kusurlu eylemi sonucu katılanın yaşam tehlikesi geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına rağmen, sanık hakkında TCK’nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın, 89/2. maddesine göre yarı oranında artırım yapılması sırasında uygulama maddesinin 89/2-b-e yerine 89/2-b olarak gösterilmesi,
Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün (1) nolu fıkrasında yer alan “failin kasta bağlı kusurunun ağırlığı” ibaresinin çıkarılması, hükmün (2) nolu bendinde yer alan “TCK 89/2-b” ibaresinin “TCK’nın 89/2-b-e” olarak düzeltilmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.