YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7444
KARAR NO : 2023/2075
KARAR TARİHİ : 08.06.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/232 – 2015/577
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
HÜKÜM : Beraat
Sanıklar hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.11.2015 tarihli ve 2015/232 Esas, 2015/577 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 26.05.2019 tarihli, 2015/414264 sayılı ve “Sanıklarda kazı yapmaya yarayan aletler bulunmuş olması, birkaç parça çanak çömlek parçası ele geçirilmiş olması, sanıkların kazı amacıyla olay yerine gittiklerini beyan etmiş olmaları nazara alındığında suçun sübut bulduğunun kabulü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, yasaya aykırı bulunduğundan” bozma görüşlü Tebliğname ile dava dosyası Dairemize tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; suçu işledikleri sabit olan sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi yerine beraatlerine dair hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Mahkemenin Kabulü;
“İddia, sanık savunmaları, olay yakalama teslim ve muhafaza altına alma tutanağı, yapılan keşif ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; Her ne kadar sanıkların 2863 sayılı Yasanın 74/1 maddesi kapsamında cezalandırılması talep edilmiş ise de, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre Muğla ili, Menteşe ilçesi, Akyol Mahallesi’nde bulunan tepelik alanda doğal çöküntü ile oluşan mağara benzeri bir oluşum bulunduğu, oyuğun yaklaşık 60 cm çapında 4 – 4,5 metre derinliğinde olduğu, 1. derece arkeolojik sit alanında bulunmamakla birlikte alanın 3 metre doğusunda olup geç antik dönem seramiklerin çevresinde bulunması nedeniyle kültür varlıkları kapsamında yer aldığı, sanıkların suç tarihinde saat 14.30’da emanete kayıtlı malzemelerle birlikte araçlarıyla dönerken polis kuvvetince yakalandıkları, yanlarında o çevrede de kolayca bulunan 5 cm çapında iki adet kırık testi parçasını teslim ettikleri ancak gerek savunmalarında gerek çöküntü oyuğunun fotoğraflarına göre içerde sanıklar tarafından kazıya başlandığı, kazı yapıldığı konusunda net bir tespit bulunmadığı, sadece fotoğraflara göre kazı yapıldığı sonucuna ulaşılamayacağı, yakalama tutanağında kazı yapıldığına ilişkin bir tespit, açılan bir çukur, bir hafriyata ilişkin bulgular bulunmadığı, dolayısıyla sanıkların hareketinin hazırlık aşamasında kaldığı ve eylemden vazgeçip araçlarıyla döndükleri sırada yakalandıkları anlaşılmakla beraatlerine karar verilmesi gerekmiştir.”
2. Olay yakalama rızaen teslim ve muhafaza altına alma tutanağında, olay günü saat 14.30 sıralarında Galericiler Sitesi karşısında bulunan ormanlık alan içinde kazı yapıldığı ihbarını alan kolluk kuvvetlerinin olay mahalline intikal ederken ormanlık alan içinden gelmekte olan … ve… plakalı araçları durdurdukları, … plakalı araçta bulunan sanıklar indikten sonra aracın arka kısmında bir adet kürek, kazma, levye, iki adet halat, halatlara ait kelepçe, iki adet el feneri, iki adet 50 cm uzunluğunda bakır çubuk, bir çift çamurlu eldiven görüldüğü, sanıklara malzemeler sorulduğunda kazı yaptıklarını söylediklerinin ve iki adet seramik parçasını kolluk kuvvetlerine teslim ettiklerinin belirtildiği anlaşılmış ve tutanak altında tüm sanıkların imzalarının yer aldığı görülmüştür.
3. Sanıklar …, …, … ve … aşamalarda değişmeyen ve birbiriyle uyumlu savunmalarında, olaydan bir hafta önce suça konu yere sanık … haricinde hep birlikte gittiklerini, mağarayı gördüklerini, mağaranın tarihi bir görünüme sahip olmasından dolayı içinde tarihi eser ya da altın bulabilecekleri düşüncesiyle kazmaya karar verdiklerini, tüm kazı malzemelerinin sanık … tarafından hazırlandığını, olay günü sanık …’nin … plakalı araçla önce sanık …’i aldığını, daha sonra diğer sanıklar …’ı aldıklarını, kazı yapacakları yere gittiklerini, aracı yol kenarına park edip kazı malzemelerini alarak yoldan 5 metre kadar aşağıya indiklerini, sanık …’in tek başına mağaraya girdiğini, el feneri ile mağaraya göz attığını, kazı yapmadan 5 dakika sonra dışarı çıktığını, diğer sanıklara kazı yapmaya müsait bir yer olmadığını, göçme tehlikesinin bulunduğunu söylediği, mağaranın dışında iki adet kiremit parçası bulduklarını, aracın yanına döndüklerini, sanık …’ın kendisini alması için kardeşi olan sanık …’ı telefonla aradığını, 15-20 dakika sonra sanık … gelince araçlara binerek olay yerinden ayrılacakları sırada kolluk kuvvetlerinin geldiğini ve araçları durdurduklarını, kazı yapmayı düşündükleri yeri kolluk kuvvetlerine gösterdiklerini beyan ettikleri anlaşılmıştır.
4. Mahkemece olay yerinde 02.10.2015 tarihinde icra edilen keşif sonrası dosyaya sunulan arkeolog bilirkişi raporunda, doğal çöküntü sonucu oluşan mağara benzeri oyuğun yaklaşık 60 cm çapında 4 – 4,5 metre derinliğinde olduğu, göçük riskinden dolayı oyuğun içine girilemediği, çukurun etrafında geç antik döneme ait seramik parçaları bulunduğu, dava konusu yerin 1. derece arkeolojik sit sınırının 3 metre batısında yer aldığı, yüzeyde görülen seramik parçalarının 2863 sayılı Kanun kapsamında taşınır kültür varlıkları arasında yer aldıkları belirtilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Dosya kapsamında mevcut olay yakalama rızaen teslim ve muhafaza altına alma tutanağında, kazı yapıldığına ilişkin bir anlatımın bulunmaması, sanıklardan ele geçirilen kazı malzemelerinde yeni kazı yapıldığına delâlet edecek şekilde toz, toprak bulunduğuna veya sanıkların kıyafetlerinin kirli, çamurlu olduğuna dair bir tespitin yapılmamış olması ve sanıkların aşamalardaki birbiriyle tutarlı savunmalarında suçlamayı kabul etmeyerek kazı yapmadıklarını beyan etmeleri hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçesi ile beraatlerine dair hüküm tesis edilmesinde, hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Muğla 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.11.2015 tarihli ve 2015/232 Esas, 2015/577 Karar sayılı sayılı kararına yönelik katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.06.2023 tarihinde karar verildi.