Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/6584 E. 2020/4246 K. 07.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6584
KARAR NO : 2020/4246
KARAR TARİHİ : 07.09.2020

Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 5237 Sayılı TCK’nın 22/6, CMK’nın 223/4-b maddesi gereği ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Kanunun 5/1- a maddeleri gereğince danışmanlık tedbirinin uygulanmasına

Taksirle öldürme suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilmesine yer olmadığına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a. maddesindeki koruyucu ve destekleyici tedbirlerden, dosya kapsamına uyan çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere çocuk yetiştirme konusunda; çocuğun eğitim ve gelişimi ile ilgili sorunların çözümünde yol göstermeye yarayacak danışmanlık tedbirinin uygulanmasına ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
02.01.2002 doğumlu olup suç tarihi itibarı ile 12 yaş 9 aylık olan suça sürüklenen çocuğun, Diyarbakır Bağlar ilçesine bağlı …. köyünde, gündüz vakti, aynı evde ikamet ettikleri amca kızı olan ölen 1 yaşındaki …. ile yalnız kaldığı esnada babası …’ye ait kilitli sandık içinde bulunan ruhsatlı silahı bulunduğu yerden pense yardımı ile alarak bir müddet oynadığı, olay anında bulundukları odada suça sürüklenen çocuk ile ölen bebek dışında kimsenin bulunmadığı, SSÇ’un elinde bulunan silahı yerine koymak istediği anda silahın ateş alması sonucu silahtan çıkan mermi çekirdeğinin ölene isabet ettiği olayda;
Suç tarihi itibarı ile henüz 15 yaşını doldurmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 31/2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin var olduğuna dair, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı doktordan rapor alındığı, pedagog tarafından hazırlanan Sosyal İnceleme Raporuna göre özetle “… ilkokul 7. sınıfa giden suça sürüklenen çocuğun iletişime açık ve kendisini ifade edebildiği, sorulara düzgün ve açıklayıcı cevap verebildiği, gelecek ile ilgili hedefleri olduğu, yaşıtlarına paralel bir gelişim içerisinde olduğu…” ifadeleri karşısında; 5395 sayılı Kanunun 11. maddesi ve Çocuk Koruma Kanununa Göre Verilen Koruyucu ve Destekleyici Tedbir Kararlarının Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca, fiili işlediği sırada on iki yaşını bitirmiş on beş yaşını doldurmamış çocuklar ile on beş yaşını doldurmuş ancak on sekiz yaşını doldurmamış sağır ve dilsizlerin işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamamaları veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olması halinde 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmedilmesi gerekir iken, cezai sorumluluğu olan çocuk sanık hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükümden danışmanlık tedbiri uygulanmasına ilişkin (2) numaralı bendin çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 07.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.