Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/617 E. 2019/8176 K. 08.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/617
KARAR NO : 2019/8176
KARAR TARİHİ : 08.07.2019

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 95.955,84 TL maddi, 32.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. (CMK’nın 299/1.) maddesi gereğince reddine karar verilmekle;
Tebliğnamede davacının tutuklanmadan önce … Plastik Amb. Temz. ve Gıda Mad. İm. San. Tic. Ltd. Şti’nin hissedarı olduğu, şirketin yıllık ticari faaliyeti sonucunda tüm giderleri düşüldükten sonra şirketin aktifinin + göstergede olması şirketin yıllık karı olarak nitelendirileceği, bu kapsamda ticari defterler, vergi beyannameleri ve banka kayıtlarının getirtilmesi suretiyle ancak davacının haksız tutukluluk sebebiyle uğradığı maddi zararının belirlenebileceği belirtilmiş ise de, dosya kapsamı itibariyle davacının tutuklandığı 14/09/2006 dan yaklaşık 40 gün önce kurduğu ve % 99 hisse sahibi olduğu … Plastik Amb. Temz. ve Gıda Mad. İm. San. Tic. Ltd. Şirketinin 2006 yılı kurumlar vergisi beyannamesinden 14.543,20 TL zarar ettiğinin görüldüğü, akabinde kısa süre içerisinde bu şirketin kapatıldığı, bu sebeple belirtilen şirket faaliyetleri kapsamında davacının bir geliri bulunmadığından tazminat hesabında dikkate alınamayacağı, bu kapsamda, davacının kendi adına vermiş olduğu beyannameler doğrultusunda son 3 yıllık geliri ve bu gelirlerde meydana gelen artış oranı dikkate alınmak suretiyle maddi zararının belirlenmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin uyulmasına karar verilen 23/10/2017 tarihli ilamında, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, bu kapsamda davacının tazminat davasına esas ceza dosyasında 14/09/2006-21/10/2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı vurgulanmış olmasına karşın, UYAP sistemindeki kayıtlarda davacının 14/09/2006-04/11/2009 tarihleri arasında hükümlü olduğunun gözüktüğü, yine dosyada mevcut Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 24/01/2008 tarihli yazısında, davacı hakkında 19/04/2008 tarihinden itibaren Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/742-2008/1097 sayılı ilamı ile 8.500 TL adli para cezasından çevrilme 85 gün hapis cezasının infaz edildiği, Rize L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün 24/01/2008 tarihli yazısında ise 27/05/2009-20/08/2009 arasında Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/742-2008/1097 sayılı ilamı ile 8.500 TL adli para cezasından çevrilme 85 gün hapis cezasının, 20/08/2009-14/09/2009 tarihleri arasında Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/459-2009/228 sayılı 2.500 TL adli para cezasından çevrilme 25 gün hapis cezasının, 14/09/2009-18/09/2009 arasında Ankara 9. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/481-2009/261 sayılı ilamı ile verilen 450 TL adli para cezasından çevrilen 4 gün hapis cezasının, 18/09/2009-28/10/2009 arasında ise Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/961-2009/90 sayılı ilamı ile verilen 6.000 TL adli para cezası yerine 60 gün hapis cezasının infaz edildiği belirtilmiş olduğunun görülmesi karşısında, Sincan 1 ve 2 Nolu L Tipi, Sivas E Tipi ve Rize L Tipi ceza infaz kurumlarına davacının tazminat davasına esas ceza dosyasında fiilen infaz gören haksız tutuklu kaldığı sürenin sorulup, bu hususun tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Davacının tutuklu kaldığı süreçte oluşan maddi zararının eğer tutuklu olmasaydı elde edeceği net kazanca göre hesaplanması gerektiği, hükme esas alınan 21/11/2014 tarihli raporda, davacının elde edeceği muhtemel kazançtan ödenmesi gereken vergilerin düşülmediğinin görülmesi karşısında, davacının elde edeceği gelirden ödenmesi gereken vergilerinde çıkarılması suretiyle belirlenen miktarın maddi zarar olarak davacı lehine hükmedilmesi gerektiğinden, bu hususta bilirkişiden ek rapor alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.