Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/5754 E. 2023/4464 K. 26.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5754
KARAR NO : 2023/4464
KARAR TARİHİ : 26.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/542 Esas 2015/1073 Karar
SUÇ : 2863 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret

Sanıklar hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2015 tarihli ve 2015/542 Esas, 2015/1073 Karar sayılı kararı ile sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) ve (c) bendi uyarınca ayrı ayrı beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Müşteki vekilinin temyiz isteği;
1-Maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiğine,

2-Verilen kararın usul ve Yasaya aykırı olduğuna,

3-Sanıkların suç işlediklerinin sabit olduğuna ve cezalandırılmaları gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A.Yerel Mahkemenin Kabulü; “Dosya içerisinde iddianame, sanıklar savunmaları, olay yeri fotoğrafları, tutanaklar, tapu sicil kaydı örnekleri, iş makinasına ait fatura fotokopisi, Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yazısı, adli sicil ve nüfus kayıtları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.

Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı bulunan sanıkların olay tarihinde Karakuyu Mahallesi ve Çamlıca Mahallesi arasında yolun sağ tarafında bulunan incer bahçesi içerisinde izinsiz kazı yaptıkları ihbarı üzerine jandarma görevlilerince olay yerine gidildiği, olay yerinde …adına kayıtlı olan ancak sanıklar tarafından temin edilerek olayda kullanılan paletli kepçenin kazı yapmak için kullanıldığının görüldüğü, ayrıca 2 adet el feneri ve 2 adet gaz maskesi ele geçirildiği, sanıkların savunma beyanlarında üzerlerine atılı suçu işlemediklerini, su kuyusu kazdıklarını beyan etmişler, sanıkların aşamalardaki istikrarlı beyanları mahkememizce de itibar görmüş, her ne kadar sanıklar …, …, İbrahim, Turan ve Ali, İdris hakkında kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz kazı yapmak suçundan kamu davası açılmış ise de atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından ve sanıkların suç işleme yönünde herhangi bir kasıtları olmadığı anlaşıldığından sanıkların 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının a ve c bentleri uyarınca ayrı ayrı beraatlerine karar verilmiş, karar kesinleştiğinde 668-6430 şasi nolu 200 model iş makinesisin sahibine iadesine karar vermek gerekeceği kanaati oluştuğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

B. Sanıklar aşamalarda alınan savunmalarında sanık …’e ait olan tarladan su çıkarmak amacıyla kazı yaptıklarını beyan etmişler.

C.27.04.2014 tarihli müze müdürlüğü raporuna göre suça konu alanda 2863 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir kültür varlığına rastlanılmadığı ve suça konu alanın sit alanı içerisinde bulunmadığı bildirilmiştir.

IV. GEREKÇE
Mahkemece … adına, duruşma gün ve saaatini bildirir davetiyenin 28.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği, … vekilinin, 16.11.2015 havale tarihli dilekçe ile davaya katılma talebinde bulunduğu halde, adı geçen kurumun katılan olarak kabulüne yönelik bir karar verilmediği anlaşılmakla birlikte, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21/11/2006 tarihli, 2006/2-249-247 sayılı, 15/07/2008 tarihli, 2008/9-95-195 sayılı ve 19/10/2010 tarihli, 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, Kültür ve Turizm Bakanlığının suçtan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca, açılan davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;

1.Olay günü İzmir ili, Torbalı ilçesi, Çamlıca Mahallesinde kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine jandarma görevlilerince olay yerine gidildiği , suça konu alanın incir bahçesi olduğu , bahçe içerisinde bir adet ekskavatör ile çalışma yapıldığı, ekskavatörü sanık …’in kullanmakta olduğu , iş makinasının çevresinde …, … ve …’in bulunduğu , sanıklara ne amaçla kazı yaptıklarının sorulması üzerine su çıkarmak amacıyla kazı yaptıklarını beyan ettikleri, sanıkların yakalandıkları ilk andan itibaren değişmeyen ve birbiri ile tutarlı beyanlarında sanık …’a ait tarla içerisinde su bulmak amacıyla kazı yaptıklarını beyan etmeleri, olayın oluş şekli dikkate alındığında mahkemece verilen beraat kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

2.Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebeplerinin reddine ancak;

Sanıklar hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen sanıkların üzerine atılı suç yönünden suç işleme kastının oluşmadığından CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde CMK’nın 223/2-a ve c maddesi gereğince hüküm tesisi dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenle Torbalı 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.11.2015 tarihli ve 2015/542 Esas, 2015/1073 Karar sayılı kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan birinci paragrafa; “atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından ve sanıkların suç işleme yönünde herhangi bir kasıtları olmadığı anlaşıldığından sanıkların CMK’nın 223/2a-c maddesi gereğince AYRI AYRI BERAATLERİNE,” kısmının hükümden çıkartılması ve yerine “ sanıkların yüklenen suç açısından kastının bulunmaması nedeniyle, CMK’nın 223/2-c maddesi gereğince ayrı ayrı beraatlerine” cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.10.2023 tarihinde karar verildi.