Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/4315 E. 2019/10140 K. 14.10.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4315
KARAR NO : 2019/10140
KARAR TARİHİ : 14.10.2019

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 6.140,97 TL maddi ve 6.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminatın hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olduğu anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, gerekçeli karar başlığında, ”Suç yeri: Elazığ/Merkez” ve ”Davacı: K.H.” ibarelerine yer verilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlıkları olarak kabul edilmiştir.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Dosya içerisinde bulunan vergi evraklarına göre, fırın ve bakkal çalıştıran davacının gelirinin asgari ücretten düşük olduğu anlaşıldığından, davacının en azından temel ihtiyaçlarını karşılayacak, insanca yaşamasına imkân tanıyacak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarı üzerinden hesaplama yapılarak 2.218,46 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, sosyal ekonomik araştırma tutanağında yazılı aylık gelir ve Fırıncılar Unlu İmalatçılar ve Gıda Satıcıları Odası Başkanlığının bildirdiği gelirin esas alınması suretiyle maddi tazminatın fazla tayini,
2- Maddi tazminat yönünden davacının ticari faaliyetini terk ettiği 04/09/2011 tarihinden, manevi tazminat yönünden ise tutuklama tarihinden itibaren yasal faize hükmolunması gerekirken, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün maddi tazminata ilişkin 1 numaralı bendinin içeriği hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ”Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.218,46 TL maddi tazminatın davacının ticari faaliyetini terk ettiği tarih olan 04/09/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılması, hükmün manevi tazminata ilişkin 2 numaralı bendinin içeriği hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ”Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 6.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 06/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” cümlesinin yazılması ve buna göre değişen toplam tazminat miktarı dikkate alınarak hükmün vekalet ücretine ilişkin 4 numaralı bendinin içeriği hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine ”Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan 694 sayılı KHK’nın 144. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesine eklenen 9. fıkra gereğince 1.056 TL vekalet ücretinin davalı … Hazinesinden alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin yazılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.