Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/4073 E. 2020/7471 K. 23.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/4073
KARAR NO : 2020/7471
KARAR TARİHİ : 23.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 4, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmayarak, tebliğnamedeki düzeltilerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
Gölcük Bakım Onarım ve İstihkam Komutanlığında engelli kadrosunda istihdam edilen iş emniyetçisi olarak çalışan ve ileri derecede epilepsi (majör nöbet) hastalığı olan mağdur …’in olay günü saat 09.40 sıralarında iş emniyet ambarının önünde epilepsi krizine girerek 90 cm yükseklikteki kaldırımdan yere düştüğü, düşme esnasında başının arka kısmını beton zemine vurması sonucu epilepsi nöbeti nedeniyle yüksekten düşme sonucu kafatası kırığı ve beyin kanaması nedeniyle 20.04.2012 tarihinde öldüğü, sanığın Gölcük Bakım Onarım ve İstihkam Komutanlığında iş güvenlik uzmanı olarak çalıştığı olayda, mahkemece sanığın ikinci derecede kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, kovuşturma şartı gerçekleşmeden sanığa ceza verildiğine, kusurlu olmadığına, kararın haksız olduğuna, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne, beraat kararı verilmesi gerektiğine, ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının adli para cezasına çevirmeye ilişkin dördüncü paragrafın hükümden çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak, TCK’nın 50/4. delaletiyle 50/1-a. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/3. maddesi gereğince 760 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.