Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/3722 E. 2019/6289 K. 16.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3722
KARAR NO : 2019/6289
KARAR TARİHİ : 16.05.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizin 25.04.2017 tarih 2016/671 esas, 2017/3408 karar sayılı ilamı ile “sanığın olay günü yönetimindeki traktörü ile Kuvayi Milliye Caddesi üzerinde seyir halinde iken, olay yeri olan Devlet Hastanesi acilin önüne geldiği sırada, traktör römorkunun sağ arka lastiğinin patlaması sonucu tekerleğin çemberinin yerinden çıkarak, Devlet Hastanesi önünde yaya kaldırımda beklemekte olan katılana çarparak katılanın kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda; sanığın kazanın meydana gelmesinde kusur veya ihmalinin bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmesi, gerekirse bu hususta bilirkişi raporu aldırması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi” gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, ancak mahkemece kusur konusunda polis bilirkişiden alınan raporda “lastiğin gürültü ile patlaması göz önüne alındığında, römorka azami yüklü ağırlığının üzerinde yük yüklenmesi veya periyodik bakımını yaptırmamasının jant çemberinin fırlamasında asıl etken olduğunun değerlendirildiği” şeklinde bilimsellikten uzak, afaki değerlendirmeye dayalı rapor verildiği, buna karşın sanığın bozma ilamından önceki savunmasında “lastikleri yeni takdırdığını ve bakımı yeni yaptırdığını beyan ettiği, kaza tespit tutanağında kazaya etki eden araç aksamları bölümünde lastik patlamasının gösterildiği, bunun haricinde traktörün yüküne ilişkin bir tespit bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu lastiğin patlama nedenlerinin ne olduğu ve bu konuda sanığa yüklenebilecek bir kusur bulunup bulunmadığının konusunda uzman (mühendis) bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, rapor sonucunda dosya kapsamına uygun gerekçelerle kusur atfedilmesi durumunda sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi, bunun tespitinin mümkün olmaması veya sanığa atfedilecek kusur bulunmaması durumunda ise, sanığın traktörü hızlı kullandığına, traktörün azami yüklü olduğuna ve lastiklerin bakımsız ve eski olduğuna ilişkin bir tespit bulunmaması karşısında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, konusunda uzman olmayan bilirkişiden rapor alınması suretiyle eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.