Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/3689 E. 2020/3718 K. 17.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/3689
KARAR NO : 2020/3718
KARAR TARİHİ : 17.06.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme, cinsel taciz
Hükümler : 1- Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan TCK’nın 136/1, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Cinsel taciz suçundan TCK’nın 105/1, 43/1, 39/1-2-c, 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve cinsel taciz suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
A) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; sanık …’ın, bir arkadaşlık sitesinde oluşturduğu “Doyumsuz1979hüzü” isimli profil üzerinden, aralarında husumet olduğunu ifade ettiği mağdur …’a ait kişisel veri niteliğindeki cep telefonu numarasını, mağdurun bilgisi ve rızası dışında yayımlaması biçiminde sübut bulan eyleminin verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturduğuna dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sübuta ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
B) Cinsel taciz suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık …’ın, mağdur …’a ait cep telefonu numarasını onun rızasına aykırı şekilde bir arkadaşlık sitesinde yayımlamasından ibaret eylemiyle başkaları tarafından işlenmesi muhtemel ya da işlenen cinsel taciz suçlarına iştirak iradesi ile katıldığı kabul edilemeyeceğinden, TCK’nın 39/2-c madde, fıkra ve bendi gereğince yardım eden sıfatıyla cezalandırılmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin, sanığa yüklenen cinsel taciz suçundan CMK’nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükmü kurulması gerekirken, ilgili arkadaşlık sitesinden mağdurun cep telefonu numarasını alan birden fazla kişinin telefonla aradıkları mağdura cinsel içerikli sözler söylemeleri nedeniyle sanığın onların cinsel taciz suçunu işlemelerini kolaylaştırarak yardım eden sıfatıyla ve zincirleme şekilde cinsel taciz suçunu işlediğine ilişkin yasal ve yeterli olmayan gerekçelere dayalı olarak, hakkında verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan mahkumiyet hükmü kurulan sanığa ayrıca cinsel taciz suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de:
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.