Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/276 E. 2019/5373 K. 22.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/276
KARAR NO : 2019/5373
KARAR TARİHİ : 22.04.2019

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 16.751,91 TL maddi ve 33.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının tutuklandığı tarih dikkate alındığında 5320 sayılı Kanunun 6/1. maddesine göre, tazminat talebinin 5271 sayılı CMK’nın 141. – 144. maddeleri hükümlerine göre incelenip karara bağlanması gerektiği ve 5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesinde koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin her halde karar veya hükümlerin kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceğinin belirtildiği, bu kapsamda davacı hakkında verilen Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/05/2011 tarih, 2009/218 Esas – 2011/107 Karar sayılı beraat hükmünün Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2013/3290 Esas – 2013/5210 Karar sayılı ilamıyla onanmak suretiyle 25/09/2013 tarihinde kesinleştiğine dair şerh düzenlenmiş ise de, Uyap sisteminden temin edilerek incelendiğinde bahse konu Yargıtay ilamının dosyanın diğer bir sanığı ile ilgili olduğunun anlaşılması karşısında, tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilip incelenerek davacı hakkında verilen beraat hükmünün hangi tarihte kesinleştiği tespit edilerek, 19/09/2014 tarihinde açılan tazminat davasının beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde açılıp açılmadığının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
1- Dava dilekçesinde 1.000 TL maddi tazminat talep edilmiş olmasına karşın, 16/12/2015 tarihli celsede davacı vekilinin talep edilen maddi tazminat miktarını 20.000 TL’ye yükselttiğinin anlaşılması karşısında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 177/2. maddesi gereğince, davacı tarafın bu talebinin davalı tarafa bildirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
2- Davacının tutuklu kaldığı süreye ilişkin olarak 16 yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplama yapılarak 16.439,47 TL’nin maddi tazminat olarak davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, maddi tazminatın fazla tayini,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Gerekçeli karar başlığında, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün ”Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat” olarak yazılması ile ”Davacı: K.H.” ibaresine yer verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.