Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2612 E. 2019/7929 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2612
KARAR NO : 2019/7929
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasıyla;
TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1-a. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK’nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Beyoğlu (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/11/2008 tarihli ve 2008/1127 esas, 2008/1662 karar sayılı kararının 15/12/2008 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 27/04/2011 tarihinde 556 sayılı KHK’nın 4128 sayılı Kanunla eklenen ve 5833 sayılı Kanunla değişen 61/A maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunu işlediği ve Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 13/10/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair İstanbul (Kapatılan) 64. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/05/2016 tarihli ve 2015/941 Esas, 2016/394 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) İncelenen dosyada, 5271 sayılı CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/311 esas, 2012/589 karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 556 sayılı KHK’nın 4128 sayılı Kanunla eklenen ve 5833 sayılı Kanunla değişen 61/A maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 10/01/2017 tarihli ve 29944 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22/12/2016 tarihli 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 191. maddesi ile 556 sayılı KHK’nın yürürlükten kaldırıldığı, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 30. maddesinde düzenlenen marka hakkına tecavüz suçunun uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamına alındığından, yapılan Kanun değişikliği gereği sanık hakkındaki Bakırköy 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 2011/311 esas, 2012/589 karar sayılı sayılı hükmüne ilişkin olarak uyarlama yargılaması yapılması için mahkemesine bildirimde bulunulup, yapılacak yargılama ile verilecek hükmün sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanmayacağı hususunda bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
2) CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası uyarınca ancak, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında durumunun değerlendirilerek, kısmi infaz veya koşulların varlığı halinde TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin uygulanması suretiyle yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabileceği, hakkında yükümlülük kararı belirlenmeyen ve yeniden suç işleyen sanık hakkında, daha önce verilen hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerekirken hükmolunan hapis cezasının yasal zorunluluk bulunmadığı halde adli para cezasına çevrilmesi,
3) Sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin (50/1-a) gösterilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 01/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.