Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2495 E. 2019/8308 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2495
KARAR NO : 2019/8308
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

Mahkemesi : Çorum 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik Güven
Hüküm : TCK’nın 179/3-2, 62/1, 50/1-d, 50/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın sair temyiz itirazının reddine, ancak;
1.Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken; idaresindeki otomobil ile gece vakti seyir halinde iken, park halindeki araca çarpması ile 1.82 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında, kastının yoğunluğu ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi isabetli olmakla birlikte, hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, benzer olaylar ile karşılaştırıldığında eylem ile ceza arasındaki dengeyi bozacak, adalet ve hakkaniyete uygun düşmeyecek biçimde yetersiz gerekçe ile alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
2.TCK’nın “Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50/1-d maddesinde, “Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama süresinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlemesindeki özelliklere göre; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, çevrilebilir.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddedeki, “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklama” seçenek tedbirinin içeriğinin, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliğinin 38/son maddesinde “belirli yerler ve etkinlikler; sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde ya da zararlı alışkanlıklar edinmesinde veya bağımlılık yapan maddeleri kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal ve ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinlikler” şeklinde açıklandığı nazara alınarak, sanığa tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı ceza seçenek tedbire çevrilirken, kanun koyucunun amacına uygun, akla ve mantığa aykırı olmayan, tarafları tatmin edici, infazı olanaklı ve denetime elverişli bir seçenek tedbire hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, “20 ay süre ile alkol almaktan yasaklanma seçenek tedbirine çevrilmesine, ” biçiminde, içeriği anılan Kanun ve Yönetmelik kapsamına aykırı seçenek tedbire hükmolunması ve yine TCK’nın 50/1-d maddesindeki “mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” tedbirinde geçen “bir katına” ibaresinin ceza miktarı kadar süre olarak anlaşılması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, seçenek tedbirin süresinin hükmolunan cezadan daha fazla belirlenmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.