Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2376 E. 2019/6334 K. 20.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2376
KARAR NO : 2019/6334
KARAR TARİHİ : 20.05.2019

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 28.488,79 TL maddi, 60.000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine,

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 24/02/2017 tarih, 2017/133 Esas, 2017/651 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” ilişkin kararı, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata göre tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilen davacı lehine nispi vekalet ücreti takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’31.368,36’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak ‘’28.488,79’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, eksik maddi tazminata hükmolunması,
2-Hükmedilen manevi tazminat miktarına davacının gözaltına alındığı tarihten itibaren yasal faiz uygulanması hususu gözetildiğinde, inceleme tarihi itibariyle, manevi tazminat miktarının hak ve nesafete uygun olduğu değerlendirilmekle birlikte, davacının manevi tazminat için yasal faiz isteminde bulunmadığı, bu kapsamda hükmedilen manevi tazminata yasal faiz uygulanamayacağı, böyle bir durumda ise manevi tazminat miktarının hak nesafet ilkelerine uygun olmayıp, eksik kalacağı gözetilerek, davacı hakkında hükmedilen manevi tazminat miktarının yeniden takdirinde zorunluluk bulunması,
3-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden ve özellikle maliye hazinesinden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 24/02/2017 tarihli, 2017/ 133 Esas, 2017/ 651 Karar sayılı “istinaf başvurusunun esastan reddine” dair hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK’nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi’ne iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE; 20/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.