Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2191 E. 2021/2034 K. 01.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2191
KARAR NO : 2021/2034
KARAR TARİHİ : 01.03.2021

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 6.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/80 Esas – 2015/146 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının İhaleye Fesat Karıştırmak suçundan 14.07.2009- 17.07.2009 tarihleri arasında 3 gün, 20.07.2009-21.07.2009 tarihleri arasında 1 gün gözaltında kaldığı, 21.07.2009-09.09.2009 tarihleri arasında 44 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 15.07.2015 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme şerhli beraat kararının davacıya 07.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 6.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 6.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine, “Yakalama veya tutuklama sonrası KYO veya beraat kararı verilmesi halinde tazminat”‘ ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Davacının dava dilekçesinde gözaltı tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep edilmiş olduğu halde, hükmedilen maddi ve manevi tazminata faiz uygulanmaması ve yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600.00 TL’nin vekalet ücreti olarak hükmedilmesi gerekirken bu miktarın altında kalacak şekilde 2.600.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz eden tarafın sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğuna, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükmün gerekçe kısmında maddi tazminatın naip hakim raporu kriterlerine göre belirlendiği ve naip hakim raporunda da bilirkişi tarafından belirlenen 4.189,22 TL’nin kazanç kaybı olarak belirtilmesine rağmen davacı lehine fazla olacak olacak şekilde 6.000,00 TL’nin maddi kazanç kaybı olarak hükmedilmesi suretiyle hükümle gerekçe arasında çelişki yaratılması,
2- Davacının dava dilelekçesinde 3.000,00 TL maddi kazanç kaybı ile beraber yargılandığı ceza dosyasına karşılık olarak da 3.000,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplamda 6.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmasına rağmen, taleple bağlılık ilkesi gereği kazanç kaybının talep edilen 3.000,00 TL’nin üzerinde olacak şekilde taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak bu miktardan fazla şekilde 6.000.00 TL maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının ”3.000,00” TL’ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.