Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2064 E. 2020/6783 K. 07.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2064
KARAR NO : 2020/6783
KARAR TARİHİ : 07.12.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 18/12/2015
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.419,21 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 07/06/2006 tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Temyiz Edenler: Davacı vekili, davalı vekili

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar tarihinde yürürlükte bulunan düzenleme dikkate alındığında, davacı lehine hükmolunan vekalet ücreti miktarında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan … Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/176 Esas – 2015/215 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 03/11/2015 tarihinde kesinleştiği,
Davacının 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.419,21 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmediği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, maddi zararın ispat edilmediğine, davacının gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının usule ve yasaya uygun olduğuna, davacının gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına kendisinin sebep olduğuna, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ve sair nedenlere, davacı vekilinin, hükmolunan maddi tazminat miktarına ve manevi tazminat yönünden ayrı vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2- CMK’nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının gözaltında ve tutuklu kaldığı sürelerin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi,
3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1-Geliri ve tutuklu kaldığı döneme ilişkin kazanç kaybı miktarı konusunda itibar edilebilecek herhangi bir belge ibraz edemeyen davacının, bahse konu döneme ilişkin olarak Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 16. yaşından büyükler için belirlenen net asgari ücret miktarları üzerinden hesaplanacak 1.408,51 TL’nin gelir kaybı olarak ödenmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde “1.419,21” TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
3- Gerekçeli karar başlığında, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün “Maddi ve manevi tazminat” olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.