Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/2003 E. 2020/7050 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/2003
KARAR NO : 2020/7050
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 18/12/2015
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 1.740,40 TL maddi ve 250.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Temyiz Edenler: Davalı vekili ve davacı

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan….. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/155 Esas – 2015/359 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan tutuklandığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 19/11/2015 tarihinde kesinleştiği,
Davacının 915.625,40 TL maddi, 1.150.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.740,40 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacının, hükmolunan tazminat miktarlarının az olduğuna ve sair nedenlere ilişkin tüm, davalı vekilinin, tutuklanmasına davacının kendisinin sebebiyet verdiğine ve yerinde görülmeyen sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dosyasında davacı hakkında düzenlenen tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm tutanak, müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde infaz tarihleri ilgili ceza infaz kurumundan sorularak infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
1- Davacının eşinin cezaevi ziyaretleri için yaptığı yol masraflarının 5271 sayılı CMK’nın 141 ve devamı maddelerine göre belirlenmesi gereken maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin dikkate alınmaması,

2- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.