Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/1725 E. 2020/3530 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1725
KARAR NO : 2020/3530
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 1.255,32 TL maddi ve 2.500 TL manevi tazminatın
davalıdan alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Kızıltepe 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/16 Esas – 2014/112 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçundan 06/07/2006 – 13/10/2006 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine karar verildiği, beraat kararının 29/04/2014 tarihinde kesinleştiği, davanın tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, hükmolunan tazminat miktarlarının fazla olduğuna, davacının tutuklanmasına kendi kusurlu hareketleri ile sebebiyet verdiğine, davacının sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yeterince yapılmadığına, cevap dilekçesinde beyan ettikleri hususların nazara alınmadığına ve yerinde görülmeyen sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine ancak;
Davacı tarafça faize hükmedilmesinin talep edilmediği dikkate alınmadan, tayin olunan maddi ve manevi tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren faize hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1 ve 2 numaralı fıkralarındaki ”tutuklama tarihi olan 06/07/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.