YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/13411
KARAR NO : 2021/5944
KARAR TARİHİ : 16.09.2021
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 51/1-3, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde seyir halinde iken, olay yeri kontrolsüz dört yönlü kavşağa geldiğinde, kendi yönüne “dur” işaret levhasına rağmen ana yola çıktığı ve sağından kavşağa giren otomobil ile çarpıştığı, otomobil içindeki iki kişinin basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaralanmasına asli kusurlu olarak neden olduğu olayda; uzlaştırmacı tarafından tutulan 12.08.2015 tarihli tutanakta özetle şüpheli …’ın kazadan sonra felç geçirdiğinin telefonla öğrenildiği, şüphelinin ek süreye rağmen görüşmeye gelemediğinin yazılı olduğu, tutanak tarihinden 4 ay sonraki 08.12.2015 tarihli duruşmaya sanığın katılarak ifade verdiğinin ve olay nedeni ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının anlaşıldığı, olaydan sonra felç geçirdiğine dair bir belgeye dosya içinde rastlanılmaması karşısında, uzlaştırma işlemi usulüne uygun olup, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sanığın kusuru olmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Türk Ceza Kanununun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların bir yıl ve daha az süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde sabıkasız olduğu anlaşılmakla, suç tarihi itibariyle 65 yaşını bitirmiş olan ve daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık hakkında hükmedilen 8 ay hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.09.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.