YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/13369
KARAR NO : 2022/7155
KARAR TARİHİ : 20.10.2022
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 52/2, 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “24/09/2014” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde, Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşai ve fiziki müdahalede bulunulmayacağının düzenlendiği, anılan düzenlemeye aykırı olarak, izin alınmaksızın inşai ve fiziki müdahalede bulunulmasının ise, aynı Kanunun 65. maddesi ile yaptırım altına alındığı, buna karşılık, 3194 sayılı İmar Kanununa 11/05/2018 tarih ve 7143 sayılı Kanunun 16. maddesi ile eklenen geçici 16. maddede, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla yapı kayıt belgesi verilebileceği hükme bağlanmış olup, 2863 sayılı Kanuna tezahürü bulunmayan bahse konu düzenlemenin, anılan Kanunun 65. maddesinde tanımlanan inşai ve fiziki müdahale suçlarının unsurlarını etkilemeyeceği, zira, yapı kayıt belgesi verilmesinin, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınmasını sağlamakla birlikte, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında, kültür varlıkları yönünden koruma bölge kurullarından, tabiat varlıkları ve doğal sit alanları yönünden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden izin alınmaksızın gerçekleştirilen inşai ve fiziki müdahaleleri hukuka uygun hale getirmeyeceği;
… Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 04/12/1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile tescilli 1. ve 3. derece sit alanında kalan taşınmazda sanık tarafından 5 katlı betonarme bina inşa edildiğinin 18/09/2014 tarihli tutanak ile tespit edildiği ve inşaatın mühürlendiği, kolluk kuvvetleri tarafından tanzim edilen 11/11/2014 tarihli tutanak ile mührün varlığına rağmen inşai faaliyetin devam ettiğinin tespit edildiği, dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporunda, suça konu yapı nedeniyle sit alanının doğal yapısına zarar verildiğinin belirtildiği anlaşılmakla,
2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesi uyarınca belirlenen 2 yıl 6 ay hapis ve 120 tam gün karşılığı adli para cezasından, TCK’nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında takdiri indirim uygulanarak netice cezanın 2 yıl 1 ay hapis ve 100 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken, hesap hatası yapılıp, sanığın yazılı şekilde 1 yıl 13 ay hapis ve 100 tam gün karşılığı adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK’nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK’nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, suç işleme kastının bulunmadığına ve teşdite ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA; 20/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.