Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/12841 E. 2020/7476 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12841
KARAR NO : 2020/7476
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 30/12/2015
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Beraat

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya incelenen dosya kapsamına göre;
1-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Kanunun 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun “1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenlemeye göre 1.00 promilin üzerinde alkol veya uyuşturucu madde alınması sonrası araç kullanılmasının atılı suçun oluşması için yeterli olduğu anlaşılmakla; trafik ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan araç sürücüsü sanığın, kolluk görevlileri tarafından alkolmetre ile yapılan ölçümde 1,96 promil alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiği somut olayda, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu gözetilmeksizin, sanığın mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
2-Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK’nın 179. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Basit yargılama usulü” düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK’nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.