Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/12686 E. 2021/6837 K. 12.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12686
KARAR NO : 2021/6837
KARAR TARİHİ : 12.10.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK 85/1, 62, 50/4.1.a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusura, kaza ile ölüm arasında illiyet bağı olmadığına, eksik incelemeye, ceza miktarına, mahalli Cumhuriyet savcısının sanık aleyhine hesap hatası yapıldığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
14.11.2014 günü sanığın Kadirli Otogarı arkasında park halinde bulunan minibüsünü geri manevra yaparak çıkarmak istediği esnada araç arkasındaki yaya …’a çarptığı,
…’un Kadirli Devlet Hastanesine kaldırılarak femur kırığı nedeniyle ameliyat edilerek 25/11/2014 tarihinde taburcu edildiği, 14/12/2014 tarihinde tekrar Kadirli Devlet Hastanesine kaldırıldığı ve burada iki gün daha tedavi olduktan sonra 16/12/2014 tarihinde taburcu edildiği, 20/12/2014 tarihinde tekrar Kadirli Devlet Hastanesine kaldırıldığı ve burada 25/12/2014 tarihinde vefat ettiği,
İstanbul 1.Adli Tıp İhtisas 29/07/2015 tarih ve 3191 karar sayılı raporunda; ölümün genel beden travmasına bağlı femur kırığı ve gelişen komplikasyonlar sonucu olduğunun, hastanın takip ve tedavisinde görev alan hekim ve yardımcı sağlık personeline atfı kabil kusur bulunmadığının, trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanması ile tedavi için kaldırıldığı hastanede ölümü arasında illiyet bağının bulunduğunun belirtildiği,
Mahkeme kabulündeki İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 17/08/2015 tarih ve 2015/57038/9012 sayılı raporunda sanığın meydana gelen kazada asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiği olayda;
Sanık hakkında hükmedilen 2 yıl 1 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK’nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 5. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine, “Sanığın sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak 2 yıl 1 ay hapis cezasının TCK’nın 50/4. maddesi delaleti ile TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 760 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 15.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” yazılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12.10.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.