Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/11976 E. 2021/6852 K. 13.10.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/11976
KARAR NO : 2021/6852
KARAR TARİHİ : 13.10.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : CMK’nın 223/3-d. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına dair

Taksirle yaralama suçundan sanıklar hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair karar, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 14.05 sıralarında, Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne bağlı hükümlülerin çalıştırıldığı demir atölyesinde bulunan 120 tonluk abkant pres makinesinde sac bükme işini yapan katılan … ile sanık …’in birlikte çalıştıkları sırada ayak pedalıyla makinaya start veren ve acil durumlar karşısında da acil stop butonuna kumanda eden sanık …’in, katılanın “tamam” komutu karşısında ayak pedalı vasıtasıyla prese start verdiği sırada kayan sac parçasını düzeltmek isteyen katılanın ellerini prese uzatmasi neticesinde sanık …’in acil stop butonuna basmasıyla presin kalkmasını sağladığı ancak bu sırada katılanın sağ elde 3. 4. ve 5. parmağından, sol elde ise 3. ve 4. parmaklarından yaralandığı, Cezaevi Müdürlüğü tarafından gönderilen ihbar evrakı kapsamında bulunan doktor raporlarına göre sol el 3 parmağın dipten ampute, diğer parmaklarında ise hareket kısıtlılığı olduğu ve ameliyat sonrası tedavisinin devam ettiğinin belirtildiği, dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelere göre katılanın 15/08/2012 tarihinde sigortalı olarak Afyon Açık Cezaevi İş Yurdu Müdürlüğünde demir doğramacı olarak çalışmaya başladığı, katılanın yaklaşık bir buçuk yıldır bu atölyede çalıştığı ancak kazanın gerçekleştiği abkant pres makinasında ilk kez olayın gerçekleştiği gün çalışmaya başladığı, kişisel koruyucu donanımlarından iş önlüğü, koruyucu gözlük ve eldivenlerinin kendisine teslim edildiği ve kullanıldığı, katılan tarafından demir atölyesinde çalışmalarda dikkat edilecek uyarı ve talimatların tebliğ edildiği ve katılan tarafından imzalandığı, olayın meydana geldiği 120 tonluk abkant pres üzerinde çalışanlara yönelik ikaz ve uyarı levhalarının bulunduğunun anlaşıldığı olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Soruşturma aşamasında dosyaya eklenen 03/03/2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile yargılama aşamasında dosyaya eklenen 16/12/2015 havale tarihli bilirkişi raporlarında, açık cezaevi atölyesinde ağır ve tehlikeli işler sınıfında yer alan faaliyetlerin yürütüldüğü, her ne kadar 6331 sayılı İş Kanununun “Kapsam ve İstisnalar” başlıklı 2. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi gereğince “hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan iş yurdu, eğitim, güvenlik ve meslek edindirme faaliyetlerinin” bu kanun hükmülerinin uygulanmayacağının düzenlenmiş ise de atölye çalışanlarının daimi olarak risk altında bulundukları, çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasının cezaevi müdürlüğünün görevleri arasında bulunduğu, ağır ve tehlikeli sınıfta yer alan ve her an olası tehlikelerle karşı karşıya kalan çalışanları makina başında çalıştırılmaya başlamadan önce ciddi bir eğitim sürecinden geçirilmesi, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi yanı sıra kullanacağı makinayı tanıması, ne şekilde kullanacağı, olası tehlikeleri ve bu tehlikelerden kaçınma yollarının öğretilmesi gerektiğinin belirtildiği görülmekle, öncelikli olarak Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Bakanlık Personellerinin Görev Taksim Cetveline göre iş yurtlarından ve bu yurtlardaki atölyelerde çalışanların can güvenlikleri yanı sıra tüm atölye ve iş kollarında gerekli denetim ve kontrollerin yapılması hususunda sorumlu olduğu anlaşılan cezaevi ikinci müdürü Celalettin Demir hakkında suç duyurusunda bulunularak dava açılması halinde dosyaların birleştirilmesi sonrasında, Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından atölye çalışanı işçilere resmi olarak kayıt altına alınmış ve belgelendirilmiş şekilde bir iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilip verilmediği, atölyede bulunan cihazlara ilişkin eğitim yahut kurs eğitimi verilip verilmediğinin araştırılması ve buna ilişkin eğitim evrakının dosyaya eklenmesi ile dosyanın bir bütün olarak yeniden bilirkişiye tevdii edilmesi ile atölyede çalışan mahkumların iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması bakımından alınması gereken tedbirlerinin neler olduğu, iş güvenliğinin teminine yönelik malzeme ve ekipmanlarının bulunup bulunmadığı, atölyede alınan önlemlerin yeterli olup olmadığı, denetim ve kontrollerin yerine getirilip getirilmediği hususlarının araştırılması sonrasında sanıkların hukuki durumlarının tespit ve tayini gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Dosya kapsamı incelendiğinde katılanın yaralanmasına ilişkin olarak soruşturma ve yargılama aşamasında alınmış bir doktor raporu bulunmadığı, yalnızca cezaevi müdürlüğü tarafından gönderilen ihbar evrakı kapsamında bulunan sağlık raporlarının olduğu ancak bu raporların da katılanın cezasının infazının devamının mümkün olup olmadığı amacına yönelik olarak alındığının ve katılanın yaralanmasının kapsamı ve niteliği hakkında gerekli değerlendirmeleri içermediği görülmekle, katılanın muayenesi ile birlikte parmaklarındaki yaralanmasının özellikle duyu ve organların işlevinin zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde olup olmadığına ilişkin değerlendirme içeren bir rapor düzenlenerek neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanıkların üzerilerine atılı taksirle yaralama eylemi bakımından kusurlarının bulunmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, CMK’nın 223/3-d. maddesi gereğince yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.