Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/10655 E. 2021/4006 K. 27.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10655
KARAR NO : 2021/4006
KARAR TARİHİ : 27.04.2021

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya içeriğine göre; 10.11.2013 günü saat 02:40 sıralarında katılan …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal içi, aydınlatmanın mevcut olduğu, iki yönlü, iki şeritli yolda seyir halindeyken, karşı yönden zig zag yaparak kontrolsüz şekilde şeridine giren ve 2.12 promil alkollü olan sanığın idaresindeki otomobil nedeniyle sola yöneldiğinde; sanığın ise tekrar şeridine girmeye çalıştığı esnada çarpışması şeklinde meydana gelen olayda,
1- Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK’nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince, 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayet tabi olduğu, aynı Kanunun 89/1. maddesi kapsamında kalacak şekilde yaralanan katılan …’ün soruşturma aşamasında sanıktan şikayetçi olmadığını beyan ettiği, kovuşturma aşamasında ise sanıktan şikayetçi olduğunu beyan etmiş ise şikayetten vazgeçmeden vazgeçmenin niteliğinde olması sebebiyle hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla, sanığın eylemin sadece katılan …’ın yaralanması nedeniyle TCK’nın 89/1. maddesinde tanımlanan taksirle yaralama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, birden fazla kişinin yaralanmasını yaptırım altına alan TCK’nın 89/4. maddesinin uygulanması,
Kabule göre de;
2.Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanun’un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanığın kusurlu olarak iki kişinin yaralanmasına sebebiyet vermesi, yaralanmanın niteliği, maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
3.Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK’nın 89. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ”Basit yargılama usulü” düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK’nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 27/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.