Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2019/10355 E. 2020/6932 K. 09.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/10355
KARAR NO : 2020/6932
KARAR TARİHİ : 09.12.2020

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Taksirle yaralama, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : Taksirle yaralama suçundan;
TCK’nın 73 ve CMK’nın 223/8 maddesi gereğince kamu davasının düşmesine
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan;
TCK’nın 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan şikayet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşürülmesine ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sanığa az ceza verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü meskun mahalde 8 metre genişliğinde, çift şeritli bölünmüş asfalt yolda, …’ın minibüsü ile seyir halindeyken seyir istikametine göre sağ taraftaki 74.Sokak üzerinden kontrolsüz şekilde taşıt yoluna 153 promül alkollü bir şekilde ve sürücü belgesi olmaksızın çıkan sanık …’ın otomobilinin sol yan kısmına minibüsünün ön kısımları ile çarpması sonrası, sanığın asli kusurlu olarak minibüste yolcu olarak bulunan … ile minibüs şoförü …’ın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir, …’nin ayrıca yüzde sabit iz açısından 6 ay sonra tekrar muayenesi gerekir şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda, soruşturma aşamasında … ve …’nin sanıktan şikayetçi oldukları, 05.04.2016 tarihli celsede ise sanıktan hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtikleri, mağdur … hakkında düzenlenen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi raporunda basit tıbbi müdahale ile giderilebilir olup yüzde sabit iz açısından 6 ay sonra muayene sonucu değerlendirileceğinin belirtildiği buna rağmen mağdur … ile ilgili takip eden süreçte kesin raporlar alınmadığından mağdurun yaralanmasının niteliği hususunda şüpheye düşüldüğü, 153 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanığın, güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği ve dolayısıyla atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, zarar suçunun oluştuğu ahvalde ayrıca tehlike suçundan cezalandırma imkanının bulunmadığı, bilinçli taksir halinde TCK’nın 89/1. maddesi kapsamındaki yaralanma şikayete tabi olmasına rağmen 89/2. maddesi kapsamındaki yaralanmanın aynı Kanunun 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olmadığı, tüm bu belirlemelere göre, mağdurun kati raporları alınarak, yaralanmaların nitelikli olması durumunda sanık hakkında taksirle yaralama suçu yönünden değerlendirme yapılıp, sanıktan şikayetçi olmayan mağdur ile sanık arasında uzlaşma hükümlerinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi; yaralanmanın niteliksiz olması durumunda ise mağdurun şikayetçi olmadığı gözetilerek, işlediği bir fiil ile birden fazla suçun oluşmasına neden olan sanık hakkında sadece trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
1-Sanık hakkında TCK’nın 179/3-2 maddesi gereğince temel cezanın 2 ay hapis cezası belirlenmesinden sonra aynı Kanunun 62. maddesi gereğince indirim yapılması sırasında 1 ay 20 gün yerine 50 gün hapis cezasına hükmedilmesi,
2-Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının taksitlendirilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52/4. maddesin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6 maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.