Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/7854 E. 2023/2317 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7854
KARAR NO : 2023/2317
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2015/95 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 2863 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrası, 75 inci maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü, yedinci ve sekizinci fıkraları, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 02.11.2018 tarihli ve 2016/250607 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği;
1.Dava konusu eserlerin kendisine babasından kaldığına,

2.Eserlerin tarihi eser niteliğinde olduğunu ve kurumlara haber verilmesi gerektiğini bilmediğine,

3.Kararın yasalara aykırı olduğuna,

4.Diğer temyiz sebeplerine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
1.”Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Ulus İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı’na yapılan ihbar üzerine sanık …’in evinde ve kamyonetinde adli arama üzerine ele geçirilen 28/10/2015 tarihli 3 kişilik arkeolog bilirkişi raporuna göre tasnif ve tescile tabi etnografik nitelikte taşınır kültür varlıklarından olduğu anlaşılmakla sanık …’in cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar sanık arama sonucu ele geçirilen kültür varlıklarının değerli olduklarını bilmediğini beyan etmişse de, sanığın soruşturma aşamasındaki savunmasında tevil yollu satmaya çalıştığını ikrar ettiği, mahkeme aşamasındaki sanığın suçtan kurtulmaya yönelik beyanlarına itibar edilmeyerek tüm dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda sanığın cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir. Tüm bu sebeplerle sanık … hakkında 2863 sayılı konuna aykırılık suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş, sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecindeki davranışları göz önüne alınarak verilen cezada indirime gidilmiş, sanığa verilen adli gün cezası paraya çevrilmiş, 5237 sayılı Yasanın 51. maddesi dikkate alınarak sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla sanığın tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde kanaat oluşması nedeniyle sanık hakkında verilen hapis cezasının ertelenmesine, suça konu kültür varlıklarının 2863 sayılı Kanun’un 75. maddesi uyarınca müze müdürlüğüne teslimine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” denilmektedir.

2. Sanık savunmasında; “Ben daha önce bu konuda ifade vermiştim, o ifadelerimi kabul etmiyorum, ben şimdi mahkemenize ifade vereceğim, benim şimdiki ifadem doğrudur, benim babam inşaat işçisi olarak çalışmaktaydı, babam Ulus ilçesinde eski bir binayı yıkarken bir harita bulmuşlar, bu haritayı bir kaç kişiye gösterdim, bu haritayı okuyamayacaklarını söylediler. İddianameye konu sikke ve tası babam taşlık başı tarlası diye tabir edilen yerde tarla sürerken çıkarmış, daha sonra eve getirdi, evde duruyordu, babam ölünce kız kardeşlerim geldi, evi düzeltirlerken bunları bulmuşlar, bende bunları bir kaç kişiye gösterdim, bunlar ne işe yarar diye sordum, ben bunların değerli olduğunu bilmiyordum, bilseydim saklamazdım. Olay tarihinden 22-23 gün önce İstanbul’da …Meydan kahvesinde otururken 3 şahıs yanıma geldi, ben bu şahısları tanımıyorum, bana 9 tane sikke gösterdiler 20.000,00 tl karşılığında satmak istediler, ben 200 Dolar karşılığında sikkelerden 2 tanesine aldım, daha sonra onları eve getirdim, ben bu şahısları tanımıyorum isimlerini de bilmiyorum, hakkımda öncelikle beraat kararı verilmesini talep ediyorum, mahkeme aksi kanaatte olursa lehe yasa hükümlerinin uygulanmasını talep ediyorum, mahkeme mahkumiyet kararı verecekse verilecek mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasını talep ediyorum.” demiştir.

3. Mahkemece dava konusu eserler üzerinde bağımsız bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, 28.10.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporu ile, 1 adet gümüş sikke, 1 adet şifa tası ve 1 adet Osmanlı fermanının 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi eser niteliğinde olduğu, 1 adet bakır sikkenin ise 2863 sayılı Kanun kapsamında yurt içinde alım satımının serbest olduğu belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Olay günü kolluğa, sanığın kazı sonucunda elde ettiği tarihi eserleri yasa dışı yollarla satmaya çalıştığı, eserlerin bir kısmını evinde bir kısmının aracında olduğu yönünde gelen ihbar üzerine arama kararı alındığı, sanığın aracında yapılan aramada herhangi bir eser ele geçirilmediği, ikametinde yapılan aramada ise 1 adet bakır sikke, 1 adet gümüş sikke, 1 adet Osmanlı fermanı, 1 adet şifa tası olmak üzere toplam 4 adet eser ele geçirildiği, sanığın savunmasında, eserlerin bir kısmının babasından kaldığını, olay tarihinden 22-23 gün önce de 3 şahsın yanına gelerek kendisine 20.000 TL karşılığında 9 adet sikke satmaya çalıştığını, 200 dolar karşılığında 2 adet sikke satın aldığını beyan ettiği dosya kapsamında, mahkemece sanığın üzerine atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesinde, hukuka aykırılık bulunmamıştır.

2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ulus Asliye Ceza Mahkemesinin, 26.04.2016 tarihli ve 2015/95 Esas, 2016/152 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2023 tarihinde karar verildi.