Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/7588 E. 2023/2315 K. 22.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7588
KARAR NO : 2023/2315
KARAR TARİHİ : 22.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2863 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Sanık hakkında 2863 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası, 54 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2.Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 25.02.2016 tarihli ve 2015/66472 sayılı, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği;
1. Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2. Beraatine karar verilmesi gerektiğine,

3. Diğer temyiz sebeplerine,

İlişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Yerel Mahkemenin Kabulü
“Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda elde edilen deliller, tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; Olay günü sanıkların jandarmadan yardım istedikleri, jandarma personeli kendilerine aracın yerine sorduklarında tam olarak tarif edemedikleri, Karabük’e gezmek için geldiklerini beyan ettikleri, jandarma ekipleri olay yerine intikal ettiklerinde sanıkların kullandığı aracın lastik ve camlarının zarar görmüş olduğunu tespit ettikleri, aracın bulunduğu yerin yakınında kral mezarlarının bulunduğu, burada yapılan incelemede kazı aletlerinin bulunduğu, sanıklardan…’a ait bir adet cep telefonunun temin edildiği, sanıkların jandarmaya çelişkili ifadeler verdiği, kendilerini gezdirdiğini iddia ettikleri arkadaşlarına hiç bir şekilde ulaşılamadığı ve kimliğinin tespit edilemediği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde sanıkların Bürnük köyündeki kral mezarını kazan kişiler olduğu sabit görüldüğünden sanıkların aşağıdaki şekilde cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir. Sanıkların Kral mezarına verdikleri zarar telafi edilebilir nitelikte bulunmadığından hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.Yapılan yargılama, toplanan deliller, sanıklar savunmaları, keşif tutanağı, bilirkişi raporu, emanet makbuzu, 10/01/2012 tarihli olay ve yakalama tutanağı tutanak tanıklarının beyanları gibi tüm dosya kapsamından; olay tarihinde sanıklar …, …’ın birlikte Trabzon Karşıyaka Mahallesi 816 Sokak alt kısmında bulunan ve …’e ait arsada, kültür varlıklarını bulmak amacıyla izinsiz olarak Adli Emanette kayıtlı kazı aletleri ile kazı yaptıkları, … Müdürlüğünün 20/02/2012 tarihli 456-545 sayılı yazısına göre, Kazı yapılan yerin sit alanı olmadığı, Ancak, 08/03/1996 gün ve 2401 sayılı karar ile anıtsal eser olarak tescil edilen kaya şapeli olduğunun belirtildiği, aldırılan bilirkişi raporunda da suça konu yerde bir kazı faaliyetinin yapıldığını, bu kazının sadece bilimsel amaçlı ve izinli olarak yapılabileceği, aksi takdirde 2863 sayılı Kanun’a aykırı davranılacağı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşıldığından sanıkların inkara varan savunmaları yerinde görülmemiş, cezanın ıslah edici gayesinin infazı ile sağlanacağı kanaatine varıldığından aşağıdaki şekilde cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.” denilmektedir.

IV. GEREKÇE
1.”Kültür ve Turizm Bakanlığı” olan katılan kurum isminin, gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, mahallinde düzeltilebilir nitelikte olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 2863 sayılı Kanun’un 74 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre 5237 sayılı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
3. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 18.12.2014 tarihli mahkumiyet hükmü olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin 18.12.2022 tarihinde gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.12.2014 tarihli ve 2012/205 Esas, 2014/459 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.06.2023 tarihinde karar verildi.