Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/7536 E. 2019/5040 K. 15.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7536
KARAR NO : 2019/5040
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği

Taksirle yaralama suçundan şüpheliler … ve … haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/11/2017 tarihli ve 2017/1604 soruşturma sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Şanlıurfa 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 08/01/2018 tarihli ve 2017/5153 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, somut olayda taraflar arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle husumet bulunmakta olup, olay günü bu hususta jandarmaya şikâyette bulunulduğu ve müşteki şüpheliler … ve …’nın bahse konu olayla ilgili kolluk biriminde ifade vermelerini müteakip ikâmetlerine döndükleri sırada önce şüpheli …’nın sevk ve idaresindeki …. plakalı araca diğer müşteki şüpheliler tarafından taş atmak ve sopalarla vurmak suretiyle saldırılarak zarar verildiği, aynı yerden 5-10 dakika sonra geçen müşteki şüpheli …’nın sevk ve idaresindeki…. plakalı araca da aynı şekilde taş ve sopalarla saldırılarak zarar verildiği, olayda ilgili araçların çarpması sonucu müşteki şüpheliler … ve …’nın da basit tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, söz konusu araçların zarar görmesine ilişkin olarak 4 şüpheli hakkında mala zarar verme suçundan Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08/11/2017 tarihli ve 2017/1604 soruşturma, 2017/665 esas ve 2017/633 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, şüpheliler … ve … haklarında … ve …’ya yönelik gerçekleştirilen yaralama eylemlerine ilişkin olarak ise, Suruç Cumhuriyet Başsavcılığınca 2017/1604 soruşturma sayılı dosya üzerinden yürütülen soruşturma sonucunda, şüphelilerin atılı yaralama eylemlerini kasten veya taksirle işlediklerine ilişkin yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilmiş ise de, taraflar arasında adlî makamlara intikal etmiş önceye dayalı husumet bulunması, … ve …’nın basit tıbbî müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandıklarına ilişkin adlî raporlar ve adı geçen müşteki şüphelilerin alınan ifadelerinde şüpheliler … ve …’nın sevk ve idarelerindeki araçları kasten üzerlerine sürerek yaralanmalarına sebebiyet verdiklerine ilişkin iddiaları nazara alındığında, şüphelilerin üzerlerine atılı suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının, dellilerin takdir ve değerlendirmesinin mahkemesince incelenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 25.10.2018 gün ve 94660652-105-63-8699-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şüpheli … önde, oğlu olan şüpheli …’nın arkada olacak şekilde sevk ve idarelerindeki araçlarıyla seyrederlerken, aralarında husumet bulunan … ve …’nın şüphelilerin araçlarını taş ve sopalarla saldırmak suretiyle önlerini kestikleri, olay sırasında sanıkların idaresindeki araçlarla … ve …’ya çarpması sonucu mağdurların basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda; mağdurlar … ve …’nın şüphelilerin araçlarının önlerine geçerek zarar vermek amacıyla durdukları anlaşılması karşısında; taksire dayalı kusurları bulunmayan şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair Suruç Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.11.2017 tarihli kararı ile anılan karara ilişkin itirazın reddine dair Şanlıurfa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 08.01.2018 tarihli kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Şanlıurfa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin 08.01.2018 gün ve 2017/5153 değişik iş sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 15.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.