Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2018/7141 E. 2023/348 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/7141
KARAR NO : 2023/348
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
(… ) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2016 tarihli ve 2015/450 Esas, 2016/80 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan, 2863 sayılı Kanun’un 65 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası, 51 inci maddesinin birinci, üçüncü fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği;

1.Kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna,

2.İlan ve tebliğ şartının oluşmadığına,

3.Diğer temyiz sebeplerine,

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
A. Yerel Mahkemenin Kabulü
1.Sanığın … KTVKK’nun 19.05.1998 tarih ve 3148 sayılı kararı ile 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilen … ili, ilçesi, … mahallesinde nitelikleri inşaat mühendisi bilirkişi raporunda belirtilen inşaatı yaparak 3. derece doğal sit alanında inşai müdahalede bulunduğunun anlaşıldığı, dosya kapsamından sanığın …nüfusuna kayıtlı olup dava konusu yerin sit alanı içinde olduğunu bildiğinin anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçun sübutunun ve unsurlarının tamamlandığı anlaşılmakla sabit olan eylemi nedeniyle üzerine atılı sit alanında inşai müdahale yapma suçundan mahkumiyetine karar vermek gerektiği, sanığın inşaatı kaldırmadığı yeri eski hale getirmediği anlaşılmakla hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, sabıkasız oluşu ve yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması nedeni ile verilen cezanın ertelenmesine dair hüküm kurulduğu belirtilmiştir.

2.Sanık savunmasında; “… … otelin sorumlu müdürüyüm. Biz bütün yaptığımız işleri izinli olarak yaptık. Ancak istinat duvarının beton görünümü nedeni ile tepki aldık. Bu tepki sebebi ile de bu duvar üzerine vidalanabilir ahşap kaplama yaptık. Ayrıca ahşap kaplama yaptığımız bu duvarın dibine küçük bölmeler yaptık. Ancak bunun yasak olduğunu bilmiyorduk.” demiştir.

3.Mahkemece mahallinde 20.11.2015 tarihinde keşif icra edilmiş olup, keşif neticesinde alınan fen bilirkişisi raporu ile dava konusu alanın III. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı, inşaat bilirkişisi raporu ile de, dava konusu alanda bulunan yapıya ek olarak bina vasfında yapı inşa edildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.

4.Dava konusu alanın doğal sit alanı olarak tesciline dair kurul kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edildiğine ilişkin evrakların dosya içerisine alındığı anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
1.29.05.2014 tarihli yapı tatil zaptı ile … ili, … ilçesi, Ayder Yaylasında bulunan 146 ada 236-237 parsellerde mevcut olan yapıya ek olarak ahşap yapı ile içerisine 5 adet bölme yapılarak bungalov yapıldığının tespit edildiği, mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bilirkişi raporları ile dava konusu yerin III. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tespit edildiği, bu hali ile sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmıştır.

2.“29.05.2014” olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında yanlış yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmekle bozma nedeni yapılmamıştır.

3.Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği hususu ile 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi, isabetli bulunmamıştır.

4.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bentte açıklanan nedenle … (…) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2016 tarihli ve 2015/450 Esas, 2016/80 Karar sayılı kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 nci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün (10) nolu bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, infaz hâkiminin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hâkimliğince karar verileceği, 51 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca, denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususlarının sanığa ihtarına” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

09.02.2023 tarihinde karar verildi.