YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6780
KARAR NO : 2019/210
KARAR TARİHİ : 08.01.2019
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan sanık …’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 22/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 231/8. maddesine göre 5 yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulmasına, sanığın sürücü belgesinin 5237 sayılı Kanunun 53/6. maddesi uyarınca 6 ay süreyle geri alınmasına dair Ordu 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2018 tarihli ve 2017/408 esas, 2018/398 sayılı kararına yönelik itirazın hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair Ordu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/05/2018 tarihli ve 2018/835 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 05/11/2015 tarihli ve 2015/14043 esas, 2015/17046 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bünyesinde biri açıklanmaması nedeniyle henüz hukukî varlık kazanmayan, bu niteliği itibariyle de gerek olağan gerekse olağanüstü kanun yolları denetimine konu olamayacak hüküm ile, bu hükmün hukukî varlık kazanmasını belirli bir süre engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından oluşan iki ayrı kararı barındırmakta olup, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53/6. maddesinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildikten sonra uygulanması, bu güvenlik tedbirinin hükmün içeriğine dâhil olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği ve hüküm açıklanmadığı sürece infaz edilemeyeceği cihetle, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 14.09.2018 gün ve 94660652-105-52-9123-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.09.2018 gün ve 2018/76303 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bünyesinde biri açıklanmaması nedeniyle henüz hukuki varlık kazanmayan, bu niteliği itibariyle de gerek olağan gerekse olağanüstü kanun yolları denetimine konu olamayacak hüküm ile, bu hükmün hukuki varlık kazanmasını belirli bir süre engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından oluşan iki ayrı kararı barındırmaktadır.
5237 sayılı TCK’nın 53/6. maddesinde yer alan “Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.” düzenlemesinin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken uygulanmış olması, hangi sırada yapılmış olursa olsun bu güvenlik tedbirinin hükmün içeriğine dahil olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği ve hüküm açıklanmadığı sürece infaz edilemeyeceği anlaşılmakla kanun yararına bozma isteğinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde bulunduğundan Ordu1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.05.2018 tarihli, 2018/835 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.